Kadınlar Canlarımız
Benden kalan güneş damlalarına
Gri bir tütsü ekildiği gün Zamanın dolduğunu anlıyordum Ve senin gözlerine dolduğumu Kalbine bir tomurcuk niyetiyle Yokluğunu nefesime çekerek Izdırabımı dindiriyordum Ay tanrısına dilek ağacı dikmek gibi Susuz bir ırmaktan taş toplar gibi Nedensiz ve ehliyetsiz tüm işler Basit bir çığlık tüm melodileri bozar Ve kan damlayınca toprağa Tanrılar da ağlar Çocuklar da ağlar Ey medeniyet timsali büyük kadın Sevgini esirgemek için bir neden mi var ? Nedir bu kapris nedir bu bitmek bilmezlik ! İllaki terk edip yüreğini parçalamak mı gerek ? Uğruna herşeyi feda ederek Gemilerle kelebek denizine Oradan uzak diyarlara Çiğdem, çiğdem rüzgarlanarak Gerdanına öpücük kondursam Sonra ikiz ünsüzlü tek heceni Tek vokalli bir heyecan yapsam ? Aşk desem tapsam Bir saat dolu dizgin hırslarını akıtsam Sonra sana kadın desem Karşına geçerek canım desem Kaç lira versem Gitsen namusumu satın alsan Adam mı olurum ? Sana dokunmadıkça sana değmedikçe ellerim Onlardan güzel inanan olur mu Adına aşk dediğim bu kutsalın ? Ben dokunmadığım her papatya yaprağına Sen dediğim günden beri Tomurcuğunda ölmeyi bekleyen Masum bir siluetim Nasıl olsa biri bulur dediğim hiç görülmemiştir Nasıl olsa birisi alır diye nasıl kirleteyim kainatın nergislerini ? |