ŞU KUM DENİZLERİNE AÇILAN BİR ÇİFT KANAT
Güneşin akşama varan en cılız ışıklarında dahada ilginç renklerine bürünen o koskoca dalgalarında kum denizi içine niye çekiyordu şimdi ?
oradaki insanları çok seviyordu,ama şu var ki acı baharatları bir de çevre kirliliği hariç ama kendileri çok samimi olup Türklere KAN KARDEŞİM diye bahsederken o an hatta o kendi ülkesine benzetiyordu, o canım İstanbul boğazının kirli sularına bakıyordu şimdi geçtiği her yolda illa bir çöp vardı,asılı çöp kutularına çoğu kimse itibar etmiyordu, o etmeyenleri bu ülkenin insanı değildi zaten,olamazdı,insan yurdunun toprağına tükürür müydü? yoğun kalabalık taşıyordu zavallı şehir kapasitesini çoktan aşıpda, dışarıdan göçler işsiz parasız isyankar insanlar topluluğu, hatta hırsızlığa teşvik edilen bir dolu dışarıdan göç insanların mekanı vahşetin her türlüsü vardı şehrinde,ufacık para için can alan vahşi insanlar dolmuştu,ayni bir kovboy şehri gibi, çantasını korumak için boynuna asan insanlarla dolmuştu şehir ,neler oluyordu? kaçmalıyım diye düşündü,şirket zaten ısrarla oraya uzandığı bol palmiyeli gösterişli otellerde görev almasını isterken çoktan kabul etmişti.. Merza ne yapıyordu acaba?yine neşelimiydi yoksa susmuşmuydu?onun yanında mı idi o coşkusu afacan çocuk halleri yoksa o hep öyle bir kızmıydı? o sırada annesi omzuna sıcacık yorgun ellerini koydu,seni yalnız bırakmayacağım canım benim dedi,pekala gidiyoruz senin dediğin olsun bakalım dedi bu kız annesini tanıyınca kesin çok sevecekti,çünkü her halini annesine benzetiyordu,anneside ısrarcı yorulmayan yılmayan korkusuz savaşçı dualarını gizli eden harika bir insandı.. Merza mı ne yapıyordu? okul çıkışı evden çıkıp o kuran odaları olan o koskoca Ulu camide küçük bir bölümde elinde tespih sadece bir duayı mırıldanıyordu.. KUM DENİZLERİNE AÇILAN BİR ÇİFT KANAT Gözlerimin kıyısından akan o koskoca kumdenizi güneşin cılız ışıklarına durmadan yalvarıyor şimdi sabahı gören cadde o faytonlar hurma bahçelerinden geçerken Bedevi kadınların coşkulu şarkılarıyla usta desenli kınalar yakılıyor ellerime beni izlerken uzattıkları ekmek mis kokusundan hala tadı genzinde dalından hurma istiyorum diye tuttur duğumda tırmandığın ağaçtan düşecektin acemi şey neredeyse Tamerza hani o kayalıkların arasındaki şelale resimleri attınmı yoksa hala mı önünde ? dağların arasından sızan güneş ışık oyunları yapar hala bak orada muzipce yazları buharlaşan tuz gölü tuzdan yanıp sönen tepecikler belirir biraz ötesinde çadırlar bedeviler o tatlı yüzlü develer festivaller yakın inatla seni bekler bak o büyülü şehrimizde KUM DENİZLERİNE AÇILAN BEMBEYAZ BİR ÇİFT KANAT HİSSEDİYORUM ŞİMDİ İÇİMDE ŞU AN NEREDEMİYİM? O KOSKOCA ULU CAMİDE GİZLİ ODACIKLAR VAR ORADA HER AKŞAM ELLERİM AÇILIR DİLİM TATLANIR DUALARDAN AKAN EN TATLI NAR ŞERBETİNDE TUNUS’LU MERZA’NIN AŞK HİKAYESİ |
ne güzel bir çalışma, acaba bizi adam edebilecek midir...umarım.
yine çok güzeldi...tebrikler ve saygılar sunuyorum...HŞT