0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
2894
Okunma
piyanonun yumuşak dokunuşları çınlıyordu bir gece vakti
korkularını ritmik tınısına yüklenmişti
dudaklarını kemiriyordu siyahlı bir kadın
acı acı gülümsedim içini yakan yalnızlığına
öyle içten dokunuyordu ki parmakları tuşlara
kah şuh bir kadının kahkahası
kah suya yansıyan gül gibi duru çocuksu
vur kahredici yalnızlığın say tuşları
vur ki yapraklar dökülsün her tınısında
az ötede bir kadın çömelmiş
bir kadın yalnızlığına sövmüş
bir çocuk doğmuş yalnızlığının avuçlarına
ve piyanonun tınısına parmakları imzasını atmış
bir kadın bir çocuk korkuları ritmik
her tuşa dokundukça kederi dile gelmiş
tınısı egoist bir ruhun dingil sesi gibidir
ya da suya yansıyan şiir gibi
fırçasız damıtılmış ebruli renkleri arasında karmaşık
yorgun bir savaşçının kırgın gönül yarası gibi simsiyah
ya da sihirli kar tanesi gibi gizemli bir kış
bir kadın bir çocuk
her tuşa dokundukça ritmik serseri mayın gibi
ve tınısına bürünür ruhu
kah şuh bir kadının kahkahası
kah suya yansıyan gül gibi duru çocuksu
mahmudiye düzkaya
5.0
100% (5)