neden hep bana cimri sevdan yüreğinde akrep mi var
yürek tekerime hep çomak sokman mı gerek
ite kaka zaten yuvarlanıp gidiyorken sevdanın yollarında neden hep bana cimri sevdan yüreğinde akrep mi var evde kırk göynekli kirpiyken dışarıda güllük gülistan alabildiğince vefakar köhne bir köy evindeyim şehrin göbeğinde henüz göbek bağım kopmamışken şehrin göbeğinde senli ihtiraslar hep baş köşemde ve ben sevemedim seni şehrin göbeğinde diye fısıldadı alıcı kuşlar bana haydi beni azat et kanadım kolum kırık buralarda uçmak mı özgürlüğümü tutsakken yılgın bir adam tutsak bir kadın zaman kahve rengi Gökkuşağı gri ve ben sensizliğin en son noktasında kayıp bir kentin son göçebe siyim ben göç etti alıcı kuşları ben gibi birer birer balçık sıvalı köhne bir köy damında özgür şehrin göbeğinde tutsak tüm sevişmeler ne tensel bir hastalıklı bir ihanet ne de kırmızı rujlu bir kadının şuh kokusu ya da geçmişte yaşanan çocukluk aşkı üç denklemli hiçlik amma velakin takıntılı bir sevdanın kıskacında köy korkuları sardı beni mahmudiye düzkaya |
beğeniyle okudum yazarım
dürüst sade paylaşımlar
her zaman saglam yürekten
inci gibi saglam diziler çıkar
ellerine saglık diyorum kutlarım