(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
YILBAŞI şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YILBAŞI şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Osman Bey Kardeşim, Bizim itirazlarımıza en çok da emperyalizme karşı olduklarını söyleyen solcu,sosyal demokrat veya devrimci olarak kendilerini tanıtan kardeşlerimiz karşı çıkıyorlar ve bunun bir kültür emperyalizmi olduğunun şuurunda değiller maalesef.. İnandığını söylediği şeyi tatbik etmeyen müslüman da olsa, ateist de olsa aynı şemsiyenin altında yürüyor demektir.
Senelerden beridir bir tartışma sürüp gider bu memlekette..Kurban bayramında bu şiirin muhatapları başlar hayvan katli edebişyatına, yıl başlarında da biz hindi ve çam katliamına hayır deriz. Sonuç: Ne onlar bizim kurban kesmemizi önleyebilirler, ne biz onların hindi ve çam kesmesini...Şimdi diyeceksiniz ki '' Ama biz hak yoldayız'' Bizim hak yolda olduğumuzu anlatabilseydik zaten bu şiire gerek kalmazdı.
Peki nerede yanlış yapıyoruz ?
Camiye gelen vatandaşa anlatıyoruz Yılbaşında hini kesmenin, çam kesmenin, Noel Baba'ya inanmanın yanlış olduğunu...Yani: Biz bize anlatıyoruz yine.
Neyse...
Yeni bir yıla giriyoruz. Yeni yılın kutlu olsun..Sana ve ailene, tüm sevdiklerinle birlikte daha nice huzur ve mutluluk dolu yeni yıllar diliyorum..
Herşeye rağmen... Huzurlu bir yeni yıl, bereketli bir ömür diliyorum Sami Hocam.. Allah (C.C.) inancımıza göre yaşamayı nasip etsin cümlemize... Muhabbetle... Selâmetle...
Ziya Bey Kardeşim, Bu garibe altı yıl bir hıristiyan ülkede yaşamak nasip oldu. Benim Ramazan ya da Kurban Bayramımı kutlayan çok yakın komşularımdan sadece bir kişi vardı. Bayram sabahı kapımı çalar "sizin bayramınız kutlu olsun" derdi. Biz, milletçe Noel kutluyoruz... Ne saygılı milletiz değil mi?
Muhterem Dursun Bey Kardeşim, İlginize teşekkür ediyorum. Yıllarca gıpta edilen ecdadımız kendi devrini tamamlayıp gitmiş. Sıra bizde. Bizden sonrakiler acaba bizi gıpta ile mi anacaklar? İşte asıl soru bu.. Bir insanın ömrü nasıl sınırlıysa, devletlerin ve milletlerin de ömürleri öyle sınırlı. Dünya var olduğundan beri nice devletler ve milletler saltanat sürmüş... Şimdi tarih kitaplarında bir cümle ile bile yer tutmayan milletler yok mu acaba.. Elbette vardır. Biz, bugün için inandığımız manevî değerlere uygun yaşamaya çalışmakla ancak mutmain oluyoruz.. gerisi boş.. Allah (C.C.) hakkımızda hayırlısını versin. Sıhhat, huzur ve selâmet diliyorum.
Teşekkür ediyorum İsmail Hocam. Paylaşmak, üzüntüyü hafifletir, mutluluğu arttırır derler... Öyle olduğuna inanıyorum. Sıhhat ve selâmet diliyorum.. Ömrünüze bereket..
sadece mutlu yıllar dilemek istemiştim, büyüklüğünüze sığınarak ve eltimin tam olarak yazdırmak istediğimi yazdığını sanarak yoksa ben de bilmiyorum bu dili.
Afet Harım Kardeşim, Romence lisanını bilmediğim için ben sadece işarete yüklenmiş espri tarafını algıladım. Ve "Yanlış anlaşılmak"tan kastınız, "kırıcı olmak" ise; asla ... kat'iyetle size kırılmış da değilim. Siz müsterih olunuz..
Teşekkür ediyorum Afet Hanım Kardeşim. Lisanın hangi millete ait olduğunu bilmesem de sonundaki işaret internet milletine ait.. Anlaşılıyor.. Haklısınız.. Bu şiire ancak gülüp geçilir bu devirde.. Çok yerinde bir yorumdu.. Çok teşekkür ediyorum.. Şiirden daha etkiliydi. O yüzden hak ettiği renge boyuyorum.. Sıhhat ve selâmet diliyorum..
Helâl lokma seni beklerken işte; Neden çiğnersin ki haramı dişte? “Çilingir” unvanı yamanıp keşte Mezeli sofrayı kurmasın derim.
Helallık dilde değil özde olacak ki çalıp çırpmasın. Haramı çiğneyen dişler dökülsünn. Tabiki her dörtlük bir birinden anlamlı, manalı güzel mesajlar var ama önemli olan uygulamak. Sakın bu sözlerim yanlış anlaşılmasın Mustafa bey ama eline fırsat geçen çalıp çırpıyorda, çilingir masası kuruyorda, mumin kardeşler eğlenmesini biliyorda. Hepsi para pul, varlık işi. Hepimiz biliyoruz kuru kuruya Elhamdülillah olmaz. Mutlu sağlıklı, bereketli bir yıl diliyorum Mustafa bey.
Özlem Hanım Kardeşim, Biz, kendi inancımıza uygun bildiğimiz doğrular üzerinde yürümeye çalışıyoruz. Rabbim saptırmaya.. İlginize ve yorumunuza teşekkür ediyor, sıhhat ve selâmet diliyorum.
Maalesef Değerli Hocam; günden güne nesil değişiyor kültüründen inancından habersiz uzak yaşıyor. Noel bizim neyimize Hıristiyan inancını bizlere empoze edenler yahudilerin tüccar zihniyetidir, hem Hıristiyanları hem Müslümanları tüketici toplum haline getirip paralarını elinden almak maksatlı siyonist bir oyundur.
MUSTAFA HOCAM KALEMİNE KELÂMINA SAĞLIK KUTLADIM. SAĞLIK SELAMETLE KAL. SELAM VE DUA İLE.
Ah bu milletin idarecisinden idare edilenine kadar dinimizin esaslarına bir uyabilsek bu tür rezillikleri yaşamayacağız. Mustafa Hocam Kur'anın açıklamalarının dışında ne söylense ne uygulansa hikaye vesselam. Muhabbetle kal salıkla selametle.
Kardeşim, "Entegre olmak" peşinde koşan bizim yöneticilerimiz... De niyeyim.. Cumamız tatil iken döndük Pazar'a... Kimin için? 30 yıl devlet hizmetinde idim. Bir tek cuma olsun işimi bırakarak camiye gittiğim vaki değildir. Niye? "Çalışmak ibadettir!" hadisi şerifine sığındım.
Bir alıntı ile açılamaya çalışayım:
{Kimseye muhtaç olmamak için çalışmak çok kıymetlidir. Peygamber efendimiz, Hazret-i Muaz ile müsafeha edince buyurdu ki: - Ya Muaz, ellerin nasırlaşmış. - Evet ya Resulallah, kazma elimde toprakla meşgul oluyor ve bu sayede çoluk çocuğumun nafakasını kazanıyorum. Fahr-i kâinat efendimiz, Hazret-i Muaz’ı öpüp buyurdu ki: - Bu eli Cehennem yakmaz. (Tibyan)
Yine bir gün bir genç, sabah erkenden işine gidiyordu. Eshab-ı kiramdan bazıları, bunu uygun görmediler. Orada bulunan Peygamber efendimiz buyurdu ki: (Öyle söylemeyiniz! Eğer kimseye muhtaç olmamak, ana babasını ve aile efradını muhtaç etmemek için işine gidiyorsa, her adımı ibadettir. Eğer kazanacağı para ile öğünmek, keyf sürmek niyetinde ise, şeytanla beraberdir.) [Taberani]} ==========
Halbuki kesin emir vardı ayet olarak: Cuma suresinin şu ayetleri mealen : { Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah'ın zikrine koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır. ﴾9﴿ Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan nasibinizi arayın. Allah'ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz. ﴾10﴿ (Durum böyle iken) onlar bir ticaret veya bir oyun eğlence gördükleri zaman hemen dağılıp ona koştular ve seni ayakta bıraktılar. De ki: "Allah'ın yanında bulunan, eğlence ve ticaretten daha hayırlıdır. Allah, rızık verenlerin en hayırlısıdır." ﴾11﴿ }
Hangisi üstündü? Elbette Allah'ın (C.C.) açık emri... Amma bize devletin emri geçerliydi.. "Ulül emre itaat” farzdı. Nisa suresi 59. Ayet mealen: { Ey iman edenler! Allah'a itaat edin. Peygamber'e itaat edin ve sizden olan ulu'l-emre (idarecilere) de. Herhangi bir hususta anlaşmazlığa düştüğünüz takdirde, Allah'a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Resûlüne arz edin. Bu, daha iyidir, sonuç bakımından da daha güzeldir. ﴾59﴿}
Yanlışlıklar komedyasını yaşıyoruz ve yaşamaya devam edeceğiz..
Mecit Bey Kardeşim, Kalemimizi inancımızın yolunda yürütebiliyorsak şükürler olsun. Teşekkür ediyor, muhabbetle selâmlıyorum.. Sıhhat ve huzurunuz daim ola..
Kaleminden yine çok güzel bir şiir okudum. Bu insanları eğitmek gerekiyor öncelikle. Hırsız aşikarlaştığı halde, alkış tutan bir millet olmuşuz, Allah sonumuzu hayr eyleye. Selam ve duamlasın. Saygılarımla.
‘’YILBAŞI’’ gecesini, Hıristiyan’lara ait bir bayram Noel kutlayan sağcının milliyetçilik anlayışını, solcunun emperyalizme bakışını tekrardan gözden geçirmesi neye inandığını bir düşünmesi gerekir.
Saygılarıla..