(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
1950'lerin başında bir gece Beyoğlu meyhanelerinden birine, elinde bir ney muhafazası taşıyan, 25-30 yaşlarında, iyi giyimli bir genç girer. Şöyle bir etrafı kolaçan ettikten sonra, boş bulduğu bir masaya ilişip, havalı bir el hareketi ile garsonu çağırır;
-Şişşşt,bakar mısın buraya.
Garson seyirtir hemen masaya doğru;
-Buyrun beyim?
-Bir Fahrettin Kerim bana. Biraz buz, az da badem.
Fahrettin Kerim, o zamanların İstanbul valisinin adı ile anılan minik rakı şişesi. Büyüklerim bilir,hani "mini mini valimiz, ne olacak halimiz" sözleriyle anılan.
-Başüstüne beyim.
Sipariş gelmeden daha, mekanın sahibi gelir masaya;
-Delikanlı,bakar mısınız?
Delikanlı afili bir bakış atar;
-Buyurun?
-O masadan kalkmanızı rica edecektim, şu arkadaki masaya alsak sizi.
-Ne münasebet efendim, boştu masa ben geldiğimde.
-Üstadın masasıdır bu, buraya gelen herkes bilir, kimse oturmaz!
-Ne üstadı imiş bu?
Patronun gözü masadaki neye ilişir ve gözüyle işaret eder;
-Üstad Neyzen Tevfik, tanıyor olmalısınız.
-Tanımam ben benden başka üstad, bu aleti benden iyi üfleyecek, benim üstad diyeceğim adam.
Patron sinirlenmeye başlar, iki de fedai hareketlenir masaya doğru.
Tam o sırada, az önce meyhaneye girip tartışanların haberi olmadan duruma şahit olan Neyzen Tevfik el eder patrona "bırak kalsın" anlamında. Ne de olsa son demleridir artık hayatının, durulmuştur artık gençlik ateşi. Yavaşça ilişir arkadaki boş masaya, bir Fahrettin Kerim de o söyler, az da badem.
Delikanlı ikinci şişeyi de bitirdikten sonra, neyi çıkartır muhafazasından, dudaklarına götürür.
Patron artık dayanamaz acele seyirtir masaya;
-Delikanlı ayıp yahu, üstadın yanında.. Herşeyin bir edebi, usulü var yahu!
Arka masadan kısık bir ses duyulur;
-Şşşşt bırak efendi, tamamdır.
Patron üstada hürmetten, geri geri çekilir karanlığa doğru, delikanlı başlar bir taksim üflemeye. Herkes bırakır çatalı, bıçağı, kadehi; kulak kesilir. Ustadır delikanlı hakikaten. Ustadır da, çok tizden girmiştir, hem caka satma merakı, hem de içkinin tesiri ile tıkanır kalır..
Tam fısıltılar başlamışken,ilahî bir ney sesi duyulur üstadın masasından, delikanlının çıkamadığı perdeden almış, devam etmektedir. Şaşırır delikanlı, hem zordur o perdeye çıkmak, hem de alıcı gözle baktığı halde, ney görememiştir üstadın elinde o ana kadar.
Arkasına döner, bakar. Gördüğü de yeter ona, toparlanmaya başlar alelacele, kıpkırmızı bir suratla.
Üstadın elinde ney değil, boş bir Fahrettin Kerim şişesi vardır, ona üflemektedir ney yerine.
Yok kesinlikle rahatsız etmedi.. Sadece insan bir şeyi özdzdeşleştirdiğinin dışında bir yerde bulunca eşleştirdiği üzülüyor... Ki; aşkında dereceleri var ve mecazı ile gerçeği var...
Yorumu silmeyin gerçekten çok şey ifade ediyor... Tekrar teşekkür ederim...
Ders çıkarılabilecek nitelikte bir olay... Sadece olayın geçtiği yerle neyi bir türlü bağdaştıramıyorum. Zira ney denilince aklıma ilk gelen tasavvuf ama aşkı hatırlatan neydir neyzen değil...
Teşekkür ederim... selam ve dua ile...
türkiyede neyi en iyi çalan üstad neyzen teyfiktir bana göre o yüzden bu hikayeyi paylaştım maksat neyzen değil ney aslında
yinede sizi kıracak bir yorumsa hemen silebilirim :)
Ders çıkarılabilecek nitelikte bir olay... Sadece olayın geçtiği yerle neyi bir türlü bağdaştıramıyorum. Zira ney denilince aklıma ilk gelen tasavvuf ama aşkı hatırlatan neydir neyzen değil...
Yok kesinlikle rahatsız etmedi.. Sadece insan bir şeyi özdzdeşleştirdiğinin dışında bir yerde bulunca eşleştirdiği üzülüyor... Ki; aşkında dereceleri var ve mecazı ile gerçeği var...
Yorumu silmeyin gerçekten çok şey ifade ediyor... Tekrar teşekkür ederim...
Ders çıkarılabilecek nitelikte bir olay... Sadece olayın geçtiği yerle neyi bir türlü bağdaştıramıyorum. Zira ney denilince aklıma ilk gelen tasavvuf ama aşkı hatırlatan neydir neyzen değil...
Teşekkür ederim... selam ve dua ile...
türkiyede neyi en iyi çalan üstad neyzen teyfiktir bana göre o yüzden bu hikayeyi paylaştım maksat neyzen değil ney aslında
yinede sizi kıracak bir yorumsa hemen silebilirim :)
Ders çıkarılabilecek nitelikte bir olay... Sadece olayın geçtiği yerle neyi bir türlü bağdaştıramıyorum. Zira ney denilince aklıma ilk gelen tasavvuf ama aşkı hatırlatan neydir neyzen değil...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.