Gerçeğin Aynası Gölgem Kadar Masum
Mülteci gülüşler’imden münzevi şiirler doğuyor
Bir düş dünyası olsun isterdim elimde Gerçeğin aynası gölgem kadar masum Yalnızlığın rıhtımında Yalancı aşk masalları gibi avuntulu düşler Zamana atfedip suçları Sıyrılır giderdim ötelediğim ana Gerçek sevdaların ayırt edilemediği bu zamanda Hele bu soğukta karda kışta Bahsetmeye korkuyorum Tasalı hallerim üşüyor ayaz kesen yamaçlarında Ruhumu teslim etmiş olsam Rahmana Cem edilince tenim türabımla Tövbesi kesilir lisanımın Avuçlarıma serpiştirdiğim aminler’im donar Dünya gözüyle gördüğüm bu son iklim Talebeydi oysa ki cismim acıları okuyordu Dil bilmez bir yolcu gibi ulanırken yollara gözlerim Öykünen yazılar gibi titriyor elimde kelam Kalemim ulaşamıyor zamanın hızına Yitip gidiyor sanrılar gibi izsiz meramım Ummanı içip kavrulur yüreğim Sahralarda aslını arayan bedevi gibiyim Sapağım şaştı hangi güneşin yanığı bağdaşır ufkuma Fani bir libas çekmişim üstüme Yar senden gayrı neyim var Çek istersen can alıcı bakışlarını üstümden Beyhude telaşlanır’sın ayan beyan bir sızı bu Say ki bir yıldız kaydı karanlıktan Ne azaldı gecenin ışıltısından... //Gam-ı keder ülfet etmiş ruhuma Ey gönül sızım yürek ateşim İftirakınla harab bir haldeyim// Nuray AYHAN... |
yoksa paylaşımı bana hitab ediyor
kutlarım yürekten yazarı