Her karanlığa ışık tutmak
Neden inkar ediyorum
Hastasın sen Bir kodeste yalnız Yastasın sen! Kabrimin cemali Kötülüklerle dolmuş, Düşünmekten berduş Arastasın sen! Ve hep mağlup olmuş Şerdesin sen Doğarken toprağın kudurmuş Kordasın sen... Saçı sakalı ağarmış Yozdasın sen Yaraları çoğalmış İzdesin sen... Hasretle vuruyor yüreğime Hançer yaraların hışım hışım Ahhh nakkaşım! Ne güzel desenler çiziyorsun Haldaşım... Bir dilim ekmek Çağırdığın yere gitmek Senden kader,yaka silkmek Uğraşım... Hasmı çerez,güslü teres Kolum kanadım kırılmışım Erken yaşta birçok beyaz Ben nihanıma yaslanmışım İzlesin şimdi beni cellatlar Boynuma söz,uslanmışım Şimdi kesse gıkım çıkmaz Çünkü fena darlanmışım Ellerime üzülüyorum Bu eller güzel eller Hakediyorlar Çiçeği,böceği,denizi Şarkı söylerken eşlik ediyorlar Ağlarken Bir avuç kuruyan toprak misali Şimdi ölümü hakediyorlar. Ağzımdan baklayı çıkardım Ya bugün ya yarın Zerkediyorlar Necm ediyorlar Pek amansız Ölüm ne tatsız Zakirsiz,zanaatsız Kovsuz kıybetsiz Yakasız gömleksiz Ütüsüz,ceketsiz Tepkisiz,taklitsiz Tereddütsüz,tesadüfsüz Tasasız,tarafsız Ölüm,saygısız... Sakın beni yanına alma Acıdım diye Sana kızgınım sanma Acırım diye Bana sokulma Yorgunum diye Benden ayrılma, Hepten bitti sayma... Yorganlarım üşüyor geceleri, Ben ne yapayım Sana en yakın Söyle kime tapayım... Mevlanın aşığı değilim Şiirini hiç yazamam Parmaklarım uçlarından kırık Kadeh ve kalem tutamam... Taşeronsuz işçiyim Güreşsiz savaşçıyım Ben kabahatli aşçıyım Aşa lezzet katamam... Hiç birşeyin hiç birşeyiyim Hiç birşeye bakamam Hiç bir aşığın gönlünde Hiç bir mekan tutamam... Anam avradım olsun Kinim bileli kılıcımda Bin bir suratlı cinim gelse Unutmam,avucumda... Değişik olacak Aklarım çoğaldıkça Her karanlığa ışık tutmak gibi Yürüyorum dertli başımla... |