AŞK VE MÜREKKEP
Bomboş yatağımda uzanıyorum
İçimde caddeler, içimde gettolar, içimde varoşlar Sen içmişim, rakı gibi bulanıyorum İçimde özlemler, içimde hasretler, içimde turnalar Bir yanım eksik yaşar sensizim Çekip gitmiş bir gece yarısı, izsizim Sınır boylarında yaşarım gayrı sessizim Duman tütmüş, ocak sönmüş, virdim lal olmuş, ıssızım. Ceketimi Dersim’e asayım gayrı Dedo, sen mi geldin desinler Yüz küsür kucaklaşmanın hayfı Nasıl çıkacak, görsünler. Yar ağyar oldu, bilsinler Gönül kabesi tarumar oldu, gülsünler Muhammet’in oğlu sancağı kurdu, düşünsünler İçimde kırılgan ümitler, kızgın taylar ve mahsun heybetler var Boynum bükük, şarabımı doldur ve kardeş gitmeden ateşi de söndür Çevrem sıra kim varsa yanında götür, birkaç eleştirim var Tanrı’ya, Başbaşa oturacağız onunla Ve bu işin amentüsü kızıp gitmek Böyle bir çeşni hayat Herkes zulasında bir ağıt besliyor Her yiğit hayalinde bir avrat besliyor Körlük, heyhat, Shakspeare, Villiam Vallace Buraya kadar dostum Seni seviyorum Artık ayrılma vakti Kılıç kınından şavkıyarak çıkacak Ay ışığına doğru tutacağım Bir elimde Nazım Hikmet Ran ve diğerinde sen olacaksın Sevdam, kılıcımın ismi Kadınım, üslubum, ayrılacağız… |
Çok beyendim, çok.
Yürekten kutluyorum.
👍🤗🤗🤗