NASILSA MEZAR TAŞIM!..
Gülüşün gül bahçesi kaş çatışın cehennem;
Efkarıma yol veren sözünü saymadım hiç; Sensiz geçen günlerim matem üstüne matem; Aynadaki kahreden izini saymadım hiç; Varlığın şefkatgahım yokluğun çilehanem; Gözlerin hicranımı susturmaya bahanem… Merhamet sayfasını koparıp atmıştın ya; Ayakların altına düştü kahır yaşlarım; Sözlerine olmadık iftira katmıştın ya; Bozuldu ateşkesim başladı savaşlarım… Hayalin doğan güneş düşlerin kara gece; Yerle – yeksan dilimde emanetin tek hece…. Bir dağ nasıl devrilir üzerime gör artık; Aşk dediğin tetikçin sokaklarda bekleyen; Dil ucuyla olsa da hani birgün sor artık; Kimdi diye bir düşün seni cana ekleyen… Yarınların günahı bugünden kesiliyor; Hayallerim idamlık peşpeşe asılıyor… Tükenen umutlarım geziyor adım adım; Hiddetimi sokaklar saklamaya yeminli; Oysa senin dilinde ne ahvalim ne adım; Beni kurban misali yoklamaya yeminli; Hazırım, emanetin beklemekten yoruldu; Gözyaşını kendinden saklamaktan yoruldu… Kirpiklerde saklanan vuslatın sabahını; Kandırmaya gücüm yok tükendi yalanlarım; İsyankar kelimemde çekiyorken ahını; Boş kalan çerçeveler oluyor kalanlarım; Şimdi kapı açılır celladım sarar beni; Nasılsa mezar taşım sana da sorar beni… Ali ALTINLI – 06/12/2013 Saat: 23:01 |
Güzel bir şiir okumanın hazzıyla ayrılıyorum sayfanızdan
Sağlıcakla...