ÇOCUKSU DÜŞLERDEN KALAN
ÇOCUKSU DÜŞLERDEN KALAN
Eskiden, çok eskiden mutlulukt düşlerdik çocuksu hayallerle uçuk kaçık düşler mavisinden biatkâr havariler gibi İçimiz alabildiği kadar Anlayabildiğimiz kadar mutluluk Şimdi; Yüreğimize ayrılık haberi düştü Ram olmuş sürgüne giden esirler gibi Nereye baksak buz kesmiş mermer duvarlar Müebbet’e hüküm giymiş acının dilini kanatır Belli ki eksik bir şeyler var yaşamın tadında Nereden başladık Nereden başlamalıydık nerede durduysak hep eksik kaldı Ve Tam da ulaştık derken Belki de hayata hep geç kaldık Bir yanımız öksüz, öbür yanımız yetim Ölümün kıyısında sarılırken prangalara Ne hikmetse aaah çekerek adını hep yalnızlık koyduk ve döndük şiirlere sığındık ve bunu biz özgürlük sandık Mutluluk, sevgi, aşk diye notlar düşer Hicranı yok sayar adına vuslat derdik Olmazdı zaten başka bir söylem Yazamazdı kalemlerimiz kini nefreti Vefada vuslata hep kalem kırardık Bu yüzden biz; Zamanın peşinde vuruyoruz dibine hayatın Koynunda avuturken yüreklerimizi boş kadehlerin İzmaritler vals yapıyor masanın diğer ucunda Savurarak külünü hayatımıza Ve sonbahar düştü avuçlarımıza Geldik artık düşe kalka menzile Vuslatta mutluluk düşleyerek. Hüma Efkan |