yağmur, harfleri dağınık bir cümledir can’a diye serpilir
göğün hangi sözüne kanayım şimdi ıslansın diye cebimdeki mevsim
toprak dilinin sırtıyla bıraktığın harf tozlarını hangi pul saklar teninde ve hangi çıkmazım-dan çıkarım olur gözlerin kağıt sırtı bir secdeden her kalktığımda
sapanıma bahar rengi bir misket alıp maviyi vurmaya çalıştığım günlerdi çocukluk söylesene hafız ben şimdi en çok kime benziyorum mevsimlerime aldırmayan bir ülkeye mi yoksa sırrıyla sarılamadığım metal bir yığıntıya mı
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
V şekli avcılar şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
V şekli avcılar şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
yağmur, harfleri dağınık bir cümledir can’a diye serpilir
göğün hangi sözüne kanayım şimdi ıslansın diye cebimdeki mevsim
toprak dilinin sırtıyla bıraktığın harf tozlarını hangi pul saklar teninde ve hangi çıkmazım-dan çıkarım olur gözlerin kağıt sırtı bir secdeden her kalktığımda
sapanıma bahar rengi bir misket alıp maviyi vurmaya çalıştığım günlerdi çocukluk söylesene hafız ben şimdi en çok kime benziyorum mevsimlerime aldırmayan bir ülkeye mi yoksa sırrıyla sarılamadığım metal bir yığıntıya mı
Ölü bir çocuk, bir kaç ülkeyi değil tüm dünyayı kahreder, tabii duyarsız insansızlık ordular hariç!
Ve savaş egemen günümüzde yani kapitlazimin çıkrığında çıktığı bu günlerde Çocuk olmak zor olduğu gibi doğması bile büyük talihsizliktir bir bakıma...
Oyuncağından, mavi gökyüzünden, uçurtmalarından , cebindeki harçlığında bile vazgeçen çocuklar; özelikle müslüman çocuklar tankların, topların altında sakız gibi çiğnetilmektedirler!
Ancak sapanlarımızla şiir fırlatabiliriz tabi anlarlarsa, ki anlak kültüründen mahrum o kadar çok cani var ki!
Bay hafızlara gelince onlar çoktan başlarını kumlara gömdüler...
kabuk öyle karadır ki gözümüzde akmayınca sıvısı aklımıza bile gelmez . şimdi insani bütün duygular kabuk altı. akıntıda insan akıntıda bent sözleri kuran, geçici duygular besleyen engelsizler toplamı ...
can’a diye serpilir
göğün hangi sözüne kanayım şimdi
ıslansın diye cebimdeki mevsim
toprak
dilinin sırtıyla bıraktığın
harf tozlarını
hangi pul saklar teninde
ve hangi
çıkmazım-dan
çıkarım olur gözlerin
kağıt sırtı bir secdeden
her kalktığımda
sapanıma
bahar rengi bir misket alıp
maviyi vurmaya çalıştığım günlerdi çocukluk
söylesene hafız
ben şimdi en çok kime benziyorum
mevsimlerime aldırmayan bir ülkeye mi
yoksa sırrıyla sarılamadığım metal bir yığıntıya mı
söylesene hafız
ölü bir çocuk
kaç ülkeyi kahreder
Başarılar dilerim Yunus diyarından selamlar.