Bilmedim
Gökkuşağı renginde konmuştum ya dalına
Bana bunca cefayı ettiğini bilmedim Zarif bir kuğu gibi süzülürken salına Göz yaşını gözüme kattığını bilmedim. Benim şu garip gönlüm sevgiler saçar derken Al yeşil çiçek gibi bir ömür açar derken Sabırlar şerbetini kanarak içer derken Yalnızlık deryasına battığımı bilmedim. Dolunayın koynunda efkara tutsak kaldım Yıldızların şavkından bir kaç mutluluk çaldım Tam işte oldu derken tekrar rüyaya daldım Bergüzar yarınları güttüğümü bilmedim. Ayrılık şarabını yudum yudum içerken Hasretin kefenini üzerime biçerken Leyla mecnun misali sonsuzluğa göçerken Kaderin cilvesini tattığımı bilmedim. Bu şehrin geceleri karanlığa devrilmiş Yüreğim alev topu duygularım kavrulmuş Dönüp baktım maziye hatıralar savrulmuş Hayalleri gerçeğe çattığımı bilmedim. Hayat denen bu yolda sevgi yürek yarası Gitti gidiyor derken elbet gelir sırası Bekliyorken vuslatı iki umut arası Hasret zincirlerini tuttuğumu bilmedim. Bak gördün mü yok oldu sevda kokan sözlerim Bende herkesler gibi gülistanı özlerim Gül ve rüzgar dokurken senden uzak gözlerim İhanet lokmasını yuttuğumu bilmedim. İşte belki bu yüzden hücreme doldu yaşlar Alaca şafaklarda bu gönlüm hasret işler Mazide canlanırken kırık dökük o düşler Puslu aynalarda ben bittiğimi bilmedim. Özlemler sayfa sayfa benimle aynı safta Melekler uyandırdım sanki dört bir tarafta Yorgun bitkin gözlerle arıyorken arafta Gönlünün sarayından gittiğimi bilmedim. Yüksel Beyocaktan.09.11.2013 |