Ay Işığında GökkuşağıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Olmazların olmadığı bir dünya olmaz.
Okyanuslar var, cam fanuslara sıkışmış.
Bakınca görebiliyorsun, ancak küçük değiller, yanılıyorsun. Bir bilsen; Ne çok kıyıları vardır ve ne fırtınalar kopmaktadır afet afet, Ne çok deniz kızı yaşar içlerinde, Hem de utanırsın gözlerinden. Olsun, bilme daha iyi, Çünkü gözlerin çok güzel. Bir şaire vardır, Der ki "Suskunluğunu kendi dilime çeviremedim." Ve şaire olmadığını söyler, inanır mısın? İnanılmazdır çünkü. Konu dağılırken, Dağlanıyor içim ama Bağlanıyorum da sana. Boşver, sıkı giyin, üşüme hiç. Üzülme de. Sonra iyi beslen, ilacını aksatma. Düşme işte. Bilir misin, çok saçma ama düştüğün yerlerim acıyor. Sonra hiç anlamadım bak, "Ayrılık" neden birleşik yazılır? İlla hatası mı bunlar /imla değil/? Gidebilirsin, Ama suskunluğun hep aynı kalacakken, Farksız işte, bilirsin. Böyle gidilmez. Ama sen gidebilirsin de. Gitme. Hem bak, ben de şair değilim, Büyük yanılıyorsun, Okyanuslar yok mudur sanıyorsun? | Emrah Nargöz | 28 Kasım 2013 Perşembe, 16:30 |