Sürgün Et Beni Gözlerinin Cennetine
niyet ettim gözlerinin mealini yazmaya
şafak söküyor eda ettiğim vakit nazarına nazar nafile bir ibadetin huzurunu çekiyorum sadrıma yağıyor ellerime tespih ettiğim yağmurlardan sağanak bu yüzden gamzelerim hep ıslak gül kurusu gülüşün inşirah dört mevsimi yaşarım perde perde gözlerin sen ebemkuşağını kıskandıran resim rüyaları hayra yorduğum alevler yanarken didelerinde cennet serapları gördüğüm kifayetsiz sözlerle cümleler dizdiğim şiirler karalayıp hallere büründüğüm gözlerin uzak coğrafyaların albümü temaşa ederim vakit nuru âlâ beli bükük bir iblis geçer vasfını göremedim neuzubillah mekânlar akıyor zamanın suretinden güz misali gün ikindiyi vuruyor gözlerinde aklanıyor bakışında nakşedilmiş tilavet dualar duruyor kirpiklerin akşamında afakı sarmış bir insicam gün geceye teslim ederken nöbeti imanıma elhamdülillah sahte masallar okumadım gözlerinden Bismillah... düşme/sin gözlerimde dursun bakışının meali yatmadan önce okurum yüreğimde düşler büyüsün sürgün et beni gözlerinin cennetine uyusun uykularda yırtılır cemalinin sırrı teheccüt vakti sağıyorum gözlerinden mey dolu buseleri leblerde sükût seherlere akarken nurdan huzmeler melal dökmesin ay’ı gölgeleyen, güneşi perdeleyen gözlerin ey sevgili;tut ellerimden götür beni ezber ettiğim gözlerinin nârına hangi aksanla konuşsam mülteciyim gözlerinin lisanı yurdum and içtim bu vakit o vakit değmiş dudağıma aşkın şerbeti aşktan öte gözlerinin vaslına vasfımım ihtiyacı var ey ezel’i nur her mevsimi yaşatan bakışına... |