yaz kızım kereviz !
Gözlerimden firar ederim geceleri
aç bir kuzgun penceremde nöbette karanlık bir kuyu olur yokluğun yokluğuna Yusuf olurum o kuyudan içtiğim yalanların içerimi yaralar Yâr söyle ben sana ne diyeyim ? Ucu açık bırakılmış çengelli sözcüklerin var yutkunurken boğazımı paralayan Ah Yâr, söyle ben nerelere gideyim? Sözlerimle firar ederim geceleri Harfler ok olur şehit düşerim Serseri bir mayına basar yüreğim Ben her gece seni hecelerim. Ah Yâr, Seni ben sensizde sevdim, İçinde sen olmadığında bahar, baharıda sevdim. Ben seni Bensiz sevdim yâr Bu Hâr’ıda sevdim Yâr ! Nil. 28 küsüm 201vs.. saat ; hiçe hep kala. |
Seni sivri dilli tanıdığımdan mı bilmem(tanıyalı bir kaç saat olmasına rağmen) hüznü satırlarına yakıştıramıyorum.
Sanki sen yaşama sevincini, hayat enerjini, dik duruşunu tüm insanlık adına taşıyıp seslendirmesi gereken o sesmişsin gibi,
kanayan mısralarında birşeyler ters geliyor bana. Bir hastamı kaybedecekmişim gibi telaşeye kapılıyorum. Fakat bu şiirin içinden seni çıkarıpta bir başkası yazmış gibi okuyunca ne güzel de yazmış üstat diyorum..