Ne çok benziyorduk birbirimize...... Ne çok benziyorduk birbirimize Aynı tezgahda satılan elma Aynı uçurumdan kopan iki taş gibi Senin mavi zengini düşlerin vardı Benim düşlerinden istifade eden gözlerim Mütemadiyen mesut olduğumuz bile söylenebilirdi Yolu hiçliğe düşmeyen birinin geleceği piçliğe düşüyor olsa gerek Şimdi Yazları mutsuz ve ürkek, kışları yalnız ve tedirginim İnatçı aşklar gereği Deli gibi arayıp duyorum kendimi Itiraf ediyorum Dallarına hesap vermek zorunda olan ağaçlar tanıyorum Çaldığı kapıyı kimsenin açmadığı bilge dedeler Bir zamanlar Aynı kuyuya atılmak isteyen peynir tenekeleriydik Şimdi; teki kaybolan çoraplar cennetinde sefer tasıyız Düşündükçe deliresi geliyor yaban taylarının Oysa; Ne çok benziyorduk birbirimize Senin gülüşünden mütevellit hayranların vardı Benim gülüşüne hayranlığım Sen gül diye keserdim gırtlağını ayrılıkların Ilk kez ruj sürer gibi, heyecanla Iki ayağı bir papuca girene kadar kalbimin Ben de insandım. Filiz Yüksel 2013 Kocaeli |
ve şiir duygunun üstünde zeka işi.