Altın bileklik ve Nezahat
Keşke diyorum keşke
Yer yarılsa da içine girsek Sen, ben, Rüstem amcanın kızı Nezahat Tadım tuzum yok!!! Annem misafirler için sakladığı çerezlerin yerini değiştirdiğinden beri Bizim tavuklar üç günde bir yumurtlardı Rüstem amcaların tavuklar üç saatte bir Kazık kadar oldum unutamadım Meşe ağacının altında bulduğum altın bilekliği bozdurup tavuk yemi aldığım günü Ben aslında tavukları hiç sevmedim Bahçenize girmelerine izin verdiğim için bana bağırmanı sevdim Ardımdan kırık kiremit fırlatmanı Seninle aynı yolun yolcusu olmamak ne üzerdi beni bilsen Ne ağlatırdı okula Rüstem amcanın kızı Nezahatla gidişin Sırf bakkalları var diye " ben onu seviyorum" dedin belkide Belkide ben kıskanayım diye öyle söyledin kim bilir Ne lanet huyların vardı senin Ne uzun boyun Sana yetişebilmek için az zıplamazdım Nimetlerin eski avluda Mahsus, çarpışalım diye ağaç olurdum köşe başlarında Kızının adını Nezahat koymuşsun Aklıma kötü şeyler getirmek istemiyorum Bence sen ardından kiremit fırlattığın kızı seviyordun Filimlerde öyle oluyor çünkü Bakkal açtığını söylediler şaşırdım Sen haylaz uyuzun biriydin, matematikten anlar mıydın? Verdiğim kopyalarla sınıf geçer Yakalanıp ceza aldığım günler dil çıkarıp gülerdin Ne lanet huyların vardı senin Ne güzel saçların Yakından görebilmek için arkandaki sırada oturayım diye Dua etmişliğim bile vardır Aşk ne garip şey Annemin sakladığı çerezler geliyor aklıma Meşe ağacının altında bulduğum bileklik Nezahat geliyor sırık sümüklü çatlak Nezahat İşte Artık biliyorsun seni sevdiğimi Fakat kim bilecek senin hangimizi sevdiğini Keşke diyorum keşke Yer yarılsa içine girsek üçümüz Aşk ne garip şey Bir anda yok olmak istiyor insan Halbuki seni tavuk yemi alırken görene kadar hiçte ölesim yoktu. Filiz Yüksel 2013 Kocaeli |