YILDIZNAĞME
Ey Sevgili!
Her yer gece şimdi, Saat gecenin bilmem kaçı, umurumda değil ama Sensiz gecenin tadı bile kaçmışken Aşık maşuk ile sarmaş dolaş bir haldeyken O uzaktan seyre dalan mahur gözlerindeki Nurefşan ışıltıyı yakalama adına Bir kez daha kapını çalıp Huzuruna geldim. Ve sana Gecenin o en tatlı nağmelerini Yıldızların bile ahenkle birbirlerini Aşkla, iştiyakla raks edişlerini yazmaktır niyetim Fincanımda ise; uykumu bölmeye yarayan acı bir kahve Gözlerimdeki; o bulanık yorgunluğu atmak derdim. Parmaklarımda, nurdan halkalarla bezeli bir kalem Üzerindeki mahmurluğu yenmek için. Sayfanın rengi flu şimdi, ne siyah ne de gri. Ay; Ne Dolunay ne de Hilal, Ay kendinden geçmiş bir ışık hüzmesi sanki öyle bir şarkı mırıldanıyor ki Sessiz çığlık atıyor yürekten, Avazının çıktığı kadar nida eyliyor renginden Bir baştan bir başa, Tüm cihan susuyor Sanki kâinat; ihtizaza geliyor Yolcular şaşkın, kervan durdu bir anda Sema’nın o ışıltısında sanki ay ikiye yarılacak Bir mucize belki yeniden Sana olan aşkımı, bir güvercin edasıyla Kurup yuvasını kapının önüne Oradan kalbine şakıyacak. Göğsümü yardı bu gece melekler Aşk ve muhabbetini yerleştirdi kalbime Senden gayrı ne varsa geriye El salladılar şimdi perde ötesinden Edep ve hayâ ile maziye. Şu anda ne yapıyorum biliyor musun? Uzaktan göz kırpan yıldızlar gibi Gönlümü arz ederken o mukaddes kâğıda Bu şiiri gözyaşlarımla suluyorum. Ve ey Murat! Uyan artık uykudan Uyan ki artık hep O’nda yan Mesafeler uzak olsa da Bak gör ki sevgili şimdi yanı başında, Bu hal ve duruma Sen bari inan. Murat AYDIN 16 Kasım 2013-Bursa. |
Sema'ya