VAKIA
vakıa, izi düşer şimdi; gönül ülkümün şiarına
at, dersin atılmaz;sat dersin, satılmaz... öyle ki kimse su taşımaz olur bu yangına boşa koysan dolmaz, dolusu da almaz... perdesini açmak isterken bir de ne göresin? o gençlik zaman atlısının terkisine vurulmuş... gücün de yok ki kavrayıp ta defterini düresin sonunda harcadığın her şey hesaba durmuş... sağında yahut solunda ararken kayıp meşaleyi onu bir sancılı depdebenin elinde görmüşler; seyre dururken aşamamış bir halde o merhaleyi niceleri senin zaferine müştak olarak ölmüşler... kuru bir gürültüdür yapamazsın diyenlerin sesi dur,daha merhem diye yaralara ilaç olacaksın... sunulmuşken sana ötelerden kudretin nefesi böyle durup kaldıkça; kabuslarında boğulacaksın... vakıa güneş sonsuz değildir manadaki kadar madde yok olmazsa daha da parçalanacak; seni bir gören var, ona zerre olsada ufuklar neyi yüklenirsen yüklen onlar hep burda kalacak... |