ALİYA...
hani mavi kelebeklerle iz bırakmıştınız ya
iziniz izanımızda nergizlere nuş eyledi.. aliya!.. senin nezdinde sizlere , kelebeğe dönüşen gelinciklere; o pak alınları,her daim öpülesicelere, bir dua gönderirim hatırladıkça hepisine,hepinize... suçunuz haçın önünde eğilip diz çökmemekti rabbiniz üçtür dememekti... dünyaya ve bize biçilen rol ise ’seyretmekti’.. benim elimden gelen ise sadece mektup üç mektup ikisini küfürlerle doldurdum en ağırından sonuncusu sadece bedduadan ibaretti çünkü "baba"namı ile meşum zat sadece ve sadece göbek büyütecekti sana gönderilen yardımları düşmanlarına gönderecekti... bizim sülüman bunu yapmadı, sizin sülüman yaptı! ey kahpe oğlu kahpelerin çocukları!.. aliya!.. hayatın hapislerde geçti hep sırf şuurlansın diye milletin hapisteyken okullar fakülteler bitirdin hatta reis olduktan sonra bile hapislik çektin.. suçun kardeşine kardeşliğini bildirmekti dedin hep ki :"Allah birdi ve tekti" senin hayatın ders oğlu ders, bizler için ki dünyanın dördüncü ordusunu devirdin... aliya, aliya!.. hayatın resulün hayatına ne kadar da benziyor o şanlı ordun tünellerden sarayevoya giriyor!.. siz can derdindeyken hep canhıraşane yüreğim yandı ki mostar bahane... mezalim canlı yayınlandı televizyonlardan rabbim müjdesini sakladı size kelebek kanatlarından... aliya, bilge kral!.. senden bir tane de bize lazım sakın deme, zira riyakarlık saltanatı işledi ta iliklerimize... yardım beklediğin bizler de yardıma muhtacız medenileştikçe bizler daha da zıvanadan çıkacağız.. aliya affet bizi akıttığım gözyaşları özrüme yetişsin ülkende mavi kelebeklerin konacağı çiçekler bitsin... dünya sunağında verdiğiniz kurbanlar ruhumuzun imdadına yetişsin... bazı kereler gülsek bile,gözpınarımız engindir bilmem ki belki de asr-ı saadet komutanları senin dengindir... |