10
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
1566
Okunma
Açmak için beklerken ezan çiçeği
Onunla duaya dururdun sende
Uzun zaman oldu duymadım sesini
O derin hüznünü ve göz yaşını
Yana yakıla yakarışını...
Seherlerde çakışıp bülbül ile
Yârdan sual eder ağlaşırdınız
Hasbihal ederken gün dönümünde
Şafakla birlikte sökülürdünüz
Görmedin nicedir; ağlayışını
Seheri hasretle bekleyişini...
Ya yâre nazlı nazlı gidişin!
Kırık dökük söylerdin belki sözünü
Bilmezdin edebi usul de belki
Özledim, utanarak
Düstursuz çalıp da kapıyı
’Ben geldim’ deyişini
Kulağını çekmeye yeltendim bir an!
Büküldü elim
Bilseydim (!)
Düzelteceğim derken eğrilerini
Kırıp da yazık ettiğimi...
Bilebilseydim
Musa Aleyhisselam’ın azarladığı
Cobanca sevdiğini...
Sevgi kalıplara sığmazdı oysa
Her gönle başka doğardı güneş
Haydi bir türkü söyle şimdi
İster hasrete dair, ister sevdaya
Ve sen nasıl istersen öyle de söyle...
Ağlamak çare olsaydı
Ya da ben ağlayabilseydim
Anlayabilir miydim?
14 Kasım 2013