SEVDAMSINŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Onlar ki yaşamın sonbaharında ilkbaharı yaşıyorlar Loş oda, titreyen mumun raksı, kemancı haydi çal Sevdaya şarkılarsa dillerde, nasıl güzel cemal Gözleri gözlerinde, ellerse kenetli bir resim İzliyorum! Yudumluyorken şarabım, akar içim Bir lise aşkı sanki özlemle bakışları yalın İlk söze başlayan kadın anlatıyor, açık alın On yedi yaşlarında geldim, buralar nasıl yaban Sisli baharlarım geçip gitti de etmedim figan Özledim yosun kokan şehrimi, çok uzak aman! Geçti zaman aheste, izlerdi kalan, nasıl yaman ! Gamzelerde hüznü yutmuş gibi bir gülümseme Beyhude geçti gençliğim derken hafif garipseme Doymadı karnımız o bozkırda diyen adamda söz Sancılı bir yaşamdı gurbet içimizde sanki köz Ekmeğimizdi kavgamız sevdayı bilmedik yazık Tüm yaşamışlığımda ilk kez bu duygu “ben aşık” Coştu adam, onunla başlar gece gündüzün tadı Aşkla dolup taşar yürek, mutluluğun “Tülin” adı Haydi doğum günüm bugün, bir buse en büyük ödül İstiyorum seninle yaşlanmayı böyle der gönül Kalktı kadın sarıldı, ömrümce yanındayım canım Sonra usulca, dinle bak kalbimi sende sol yanım Çaldı keman umutla, bir başka müzik nasıl da hoş Raks ediyor hazan aşıklarla, kalan ne varsa boş Bozkırı yemyeşil yosun gözleri sardı, sımsıcak Kışlarınız da gelse hiç sönmemeli yanan ocak Farklı zamanda farklı rüzgârla gelen kadın, adam Sonbaharın dökülmeyen yaprağını çizer ressam Müf te i lün / me fâ’ i lün / müf te ’i lün / me fâ’ i lü |
hem kalemi, hem tutan eli hemde yön veren o kocaman yüreği kutluyorum
esenlikle kalınız