HASRET-İ ASUMAN
sen, ihtimalin bir harf sonrası;
ben, saklanmışken gizli bir özneye, sonumuzdan roman çıksa, nafile!.. biz, olmamışken her hangi bir zaman diliminde.. nush ile uslanmamış niyetlerimin hakkı tekdir karşılık bulmayacak duanın hakkı uhdeye gömülmektir... paragraflarca okusam seni doymam,doyamam senli bakmayan gözlerle hayatı okuyamam.. işin bir de lakini var ki, demesem olmaz; hayaline doymazken,vuslatın izanıma sığmaz.. kabullen artık deli gönlüm yok sonrası öncesine bir bakışın cezbesi nakış olmuş devamı sirayet, ince hastalık, beyaz bir kabus... ey hasret-i asuman oku beni an be an kıyacak olsa bile ansızın özüme zaman oku; canına zorluğun, oku; ölüme meydan... şu nokta dediğin evrenin saklandığı zerre bir metni bitirebilir mi o koskoca kürre hayat dediğin defalarca yenilenen müsvette saklanacağız elbette kalemin araladığı kara delikte.. |