YAVAŞ YAVAŞ
YAVAŞ YAVAŞ
Ayrılık rüzgârıyla söner gönül kandili, Arkadaş olur bana yalnızlıktan bıkan ay. Bulutlardır gönlümün kurumayan mendili, Hıçkırığa boğulur sevda denen o saray. Yürürüm ilk şafağa yüklenip hasretimi, İnce bir efkâr sarar, kahırlanır asuman. Seher vakti afaka gererim suretimi, Gün boyu bedenimden gam tüter duman duman. Aldığım her nefeste hülyalara dalarken, Ruhumdaki ateşten ürperir bütün sular. Gecenin karanlığı rüyaları yalarken, Güneşin doğuşuna perde olur uykular. Bulut kaplı havada dökülen yağmur gibi, Elem kirpiklerimi terk eder yavaş yavaş. Ömrün bu son faslında incinen gurur gibi, Nefsim günahlarımı fark eder yavaş yavaş. Ansızın gelip çatar bahar yaşarken kışım, Güz güllerine benzer açmadan solan gülüm. Mahşerde erilecek vuslata çırpınışım, İncitmez artık beni ne hastalık ne ölüm. Halil GÜRKAN |
Tam nihavent bir eser tadında. Hele ki şu günlerde sanki bana yoldaş olacak dizeler.
Tebrik, takdir ve selamlarımla.