SÜKUTUMUN SESİ
Hancı yorgunluğu var sükûtumun sesinde,
Hapsolur hayallerim eteklerinde ömrün. Hangimizin zamanı dinlenir gamzesinde, Hançerlenir tebessüm dudaklarında ömrün. Alevlenir bir sevda gönlümün yamacında, Atmaktan yorulur kalp insafın avucunda, Asılır bakışlarım soylu darağacında, Anılardır çınlayan kulaklarında ömrün. Lakinler dolaştıkça neler kaybolur neler, Laciverde boyanır peş peşe bahaneler, Lal olan akşamlara gebe kalır seneler, Lanetlenir muştular ulaklarında ömrün. İmtihandır günlerim, hükmü yok göğün, yerin İlişirim sessizce terkisine seherin, İstiladır sonucu beynime her seferin, İlmeklidir kaderim çiçeklerinde ömrün. Leylayı çöle salan aşktır teni kavuran, Leylek beyazlığında umutları savuran, Lekeli sabahıma cılız güneştir vuran, Letafetler elenir eleklerinde ömrün. Halil GÜRKAN |