Şimdi Azizim;
işte soruna cevabım....
Önce istiğfarla kendini affettir..
Sonra da yoluna ihlasla
üstün bir iradeyle sıkı bir azimle çalışarak devam et..

Giderek göreceksin ki,
yol kesiciler çok
ancak,bu uğurda
yardım ediciler daha çok.

Sevdiğin kadar seviliyorsun,
övdüğün kadar övülüyorsun,
usul kaide ezelden belirlenmiş
dövdüğün kadar dövülüyorsun...

ne ekersen bitiyor,
vakti gelince biçiyorsun...
kimi çağırırsan cevap veriyor,
muradına kavuşuyorsun...
neyi bitirmeyi dilersen o bitiyor
hiç doğmamış gibi yokluğa gidiyor....
hülasa
ol dediğin oluveriyor,
öl dediğin ölüveriyor....

Ancak yaşayarak biliyorsun
ki ...............................
ol dediğinle sen de oluyorsun,
öl dediğinle sen de ölüyorsun...

keskin yalın kılıç olmuşsun,
kılıçta sensin kılıfı da sen...
kesen de sen kesilen de sen
her yaptığından sorumlusun...

Her mekan senin
her zaman senin
derken bir anda
illi iken ilsiz,
dilli iken dilsiz oluyorsun,
yakınlaştıkça konuşmaktan korkuyorsun...

’Allahtan en çok alimler korkar ’
uykuda bile capcanlı yaşıyorsun
dakikalık gafletin dilencisi oluyorsun

O’nda fena bulmak
O olmak değil miydi
aziz dostum....
ne istediğini biliyor musun....

O’nda yok olduktan sonra
yeniden,
’de ki; ben de sizin gibi bir beşerim’
emrine mazhar kılınıp uyandırılıyorsun

yetkili ve etkili beşer olmanın anlamını
Allah aşkına hiç düşündün mü
biliyor musun..
ve
’Emrolunduğun gibi dosdoğru ol’ ayetinin verdiği sorumluluğu
beşer tabutunun içinden nasıl yerine getirileceğini aklediyor musun...

Demem o ki aziz dostum;
Bu yola can-ı/baş-ı koymayanlar,
dünyadan vü ukbadan geçmeyenler,
A’yara ulaşmayı akıllarından bile geçirmesinler..

05.11.2*13 Alanya