(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiir Yazmak (Söz) şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Şiir Yazmak (Söz) şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
şiir her kişiye göre değişir..bazı şairler özlü ve duru bir anlatımı seçer anlatacaklrının izahını direk yansıtır..bazı şairlerse imgesel söylemlerle yürek menzilini resm eder...
Mesele galiba hangi şekilde yazılmış olursa olsun ta yürekten hissedilen duyguların başka yüreklere ulaşmasıdır...
Yazan kadar okuyanda önem teşkil eder... İmgelerle yazılmış şiirleri çözmek anlamak özümsemek de gönül gözüyle alakalıdır demek istiyorum ama yanlış olursa diye de endişe ediyorum... Bazen çok sade dille yazılanların derinliğine inmek de oldukça zor olduğunu farzedersek.!
Çok teşekkür ederim Nurettin Bey yorumuzla değer kattınız... selam ve dua ile..
Mesele galiba hangi şekilde yazılmış olursa olsun ta yürekten hissedilen duyguların başka yüreklere ulaşmasıdır...
Yazan kadar okuyanda önem teşkil eder... İmgelerle yazılmış şiirleri çözmek anlamak özümsemek de gönül gözüyle alakalıdır demek istiyorum ama yanlış olursa diye de endişe ediyorum... Bazen çok sade dille yazılanların derinliğine inmek de oldukça zor olduğunu farzedersek.!
Çok teşekkür ederim Nurettin Bey yorumuzla değer kattınız... selam ve dua ile..
Her şiirin kalbi ve ruhu vardır desem! Yazılan en kötü şiirde bile bir ruh vardır yazandan yansıyan...
Bazen en basit bir kaç cümle insanı derinden etkileyebilir...
Demem oki herkes nispetince yaşar ve anlatır.. Ne yapalım bizimkisi de bu kadar... Mesele derin manalara inmek galiba yani o mana alemine dalmak... Rabbim Teala mana alemine dalıp yaşayanlardan eylesin cümlemizi... Çok teşekkür ederim Adnan Bey... Selam ve dua ile...
Kelimelerin dili vardır, yansıması ardında kalır ki çoğunlukla es geçilir... Yürekte yoğurmak, hissiyat katmak, şekil vermek birikim, maharet ister gerçekte; bizler amatörce şiire bulaşmışız sadece.. işin ehli şiiri öyle temellendirip, öyle örer ki okuyunca ilk anda göremezseniz de zaman geçtikçe zihninizde kalmış o izler yavaş yavaş çıkar ortaya, belki o izlerin kaynağını (şiiri) hatırlamazsınız, ama yayılan erdemi, güzelliği, manayı asla unutamazsınız... Şiir zor sanat gerçekte...
Güneri Bey; Yorumunuz dinlediğim bir ilahiyi hatırlattı.. Uzun zaman ne anlama geliyor diye düşündüğüm İçime işlediği halde sözleri anlam olarak neden anlamıyordum? '' Derman arardım derdime derdim bana derman imiş....'' Nasıl yani demiştim ilk dinlediğimde ve yıllar sonra derdin nasıl derman olduğunu öğrendiğimde ve neden bende o kadar tesirli olduğunu çok iyi anlamıştım...
Bizler amatörüz dediniz siz amatör değil siniz o bizim için geçerli olur zannediyorum çünkü şiir yazmak başka bir şey değildir hayattan kopuk da değildir lakin ta yürekte hissedilen usulünce akmazsa dizelere .... Önce kendine dememişse sözü özümsememişse...
Nafile.. . Gönülden gönüle akması ve tesir etmesi için ; galiba gerçekten yaşamak gerekiyor hissetmek... Çok teşekkür ederim selam ve dua ile... Saygılar..
Haklısın sevgili Gülşehri Şiir cümleleri altalta yazmak değildir Her şeyden önce içinde hayatın içinden gerçekler olmalı bir teması olmalı kafiye olasun diye kelalaka sözler yamak hiç güzel olmuyor Önemli bir konu yoruma sığmaz can hoşça kal
Derin manalar ki...yüzeyde bulunmaz değil mi hocam.Kelimelerin sadece kapı görevi gördüğü o kelimelerden geçtikten sonra uzun koridorların, merdivenlerin belki de inildiği o boşlukta nefeslenir asıl şiir.Hatta derim ki kelimenin o görünen ilk anlamında aramak ne büyük gaflettir.Kimi burada arar göründüğü şekliyle okur, göründüğü şekliyle algılar.Algılanmasını ister.Oysa şiir kelimelerin bilinen anlamından çok....kelimelerin yan yana getirilmesinden doğan o ortak derinlere iniş yolunun, güzerhanının oluştuğu yerdir.
Aşk tahtında üstad ne der bilirsiniz ;
AŞK TAHTI
şiir bir tuğlacının düşürdüğü tuğlanın yere düşmesinde değil havada asılı kalmasındadır.
yani bir şeyi anlatması da çok beklenmez...oo boşluğu o halet-i ruhiyeyi, o olguyu, o hissedişi, o duyguyu, o duyumsayışı, duyumsatışı sezdirmektir en çok şiiir.Bir sonucu anlatmaz, bir şeyi ispatlamaz, kimseye borcu da yoktur, alacağı da sadece kendini anlatır şiir.
Bir renkten, bir gözlemden, bir bilgiden, bir düşünceden, bir histen geçen şiir şairin özel dünyasına sirayetinden sonra oo dünyaya giren her türlü maddi, manevi ne varsa şekil değiştirerek bambaşka bir kimliğe bürünmesi ve bu kimlik uyarınca okurunda yarattığı depremdir, bir şimşek çakımı zaman süresince...aniden parlayıp geçivermedir...gözünüzü alır kararır sonra ortalık, o ışıkta ne gördüğünü düşündürendir şiir, hissettiren....
Sabah sabah ben de :)))
Velhasıl,
Haklı düşüncenize yürekten katılıyorum.Selam ve saygılarımla.
Sevgili Şükran; Yorumunuzu okurken aklımda gezindi şu cümle'' Enel Hakk'' Ki o kapıydı açıp içeri girmeyi bilmeyen göremeyenler Bu sözün sahibi asmıştı. Mollacı Mansur Allah rahmet eylesin... Oysa çok başka şey anlatmak istemişti.. . O havada kalan bir sözdü içeriği doldurulmayı bekliyorken ...
Çok teşekkür ederim değer kattı yorumunuz... sevgilerle...