Gülmeyin bana ne olur onu ilkkez bir elektirik direği yanında gördüm kocaman çakmak çakmak gözleri vardı hani çizgi filmlerde olurya öyle kocaman o baktı ben kör kurşun yedim gözlerimden dudakları sıratı kıskandıran incelikten tutuşsam yanarım ateşinden saçları baharın ayva çiçekleri rüzgarlar vızıldıyor bir nebze rayihasından
Erkeklerden erkeksi delikanlı bir hali vardı hani ordunun içine koysanız sağ çıkar cinsinden merhaba dedim uzattım ellerimi ellerini tutunca birden serçe oluverdi sanki tir tir titriyordu bedeni sarsıldı fatihinin huzurunda zincirlenmiş haliçi artık içimi yakan bakışları yerlere düşmüş toprakları arşınlıyordu utangaç edasıyla yeşil gölgeler bırakıyordu yollara
Yürüdük el ele verip yan yan bakan gözlere aldırmadan susadım su içeyim dedim avuçlarımda hüseynin duasını hatmetmeyecekmisin dedi çizgi çizgi elif yudumladım ’aya’larından ve uzun uzun baktı su içerken eğildim dedim bir daha içeyim dedi banada bırak biraz gözyaşlarımdan
bana karşıları gösterip denizi görüyormusun dedi evet dedim görüyorum işte seni o denizler kadar çok seviyorum dedi neden deniz dedim sen aklıma düşende gözlerimde onları görüyorum dedi şımarmıştım hiç böylesine sevilmemiştim
Akşamın karanlık dağlarına çarpmaya hazır bir gün gemisinde yolculuk ettiğimizden bir haberdik esen rüzgarlarla beraber kol kola dansettik sımsıkı karşılardaki evlerden ışıklar ayrılık sirenleri çalıyor biz mutluluk damlatılmış hüzün kadehlerinden yudumluyorduk sarılarak nefes nefese bir dikişte bitirdik vuslat şerbetini
Eski türk filmlerinde ayrılık sahnelerine gülerdim kaderin cilvesine bakın hele ki ellerimiz ayrılık ateşinde tutuştu yanmak istercesine koş hadi gel benimle dedi nereye dedim sormayı bırak koş dedi bir zeytin ağacının yanında durdu ismimin ilk harfini kazıdı hadi sende yapsana dedi ve kalp içinde isimlerimizi yazdık
o mecburdu gitmeliydi ayak parmaklarımdan mutluluk çekiliyordu kalabalıklarda yanlızlığa adımlarımda zorda olsa bıraktı ellerimi yürüdü ayrılık gelinliğini giyinmiş bir dolmuşa en arka koltuğunda oturdu o baktı gözlerime ben baktım gözlerine ve temmuz dedi temmuz
bir mutluluğu daha karnına indirdi homurdanarak sevda katili dört ayaklı canavar aldı ve gitti sevdiğimi ardında akşam olmuş gözlerimi bırakarak
İki ayrı şehirde bir yürekte yaşayan can’dık biz gurur ayrılıkları şımartıyorken biz inatla buz gibi sularda kulaç atıyorduk hasrete başka bir temmuz güneşini bekliyorduk hayalden hayale tutuşarak
koskoca bir duvarın gölgesinde üşüyordu bedenlerimiz kader çıkmaz sokağının sakiniydik komşularımız hüzün ve kederden başkası degildi o imkansızlık örüyordu titreyen elleriyle ben umutsuzluk aşılıyordum her doğan güneşe
Ve şimdi soruyorum zeytin ağaçlarına söyleyin bana sevda masalım nerde ..
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sevda Masalım... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sevda Masalım... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Yitik kalmış sözcüklere şefkatli yüreğinde hayat veren abim. gönül hanemizin dostu. yüreğiniz herdem aşk çağlasın. teşekkürler en kalbi muhabbetlerimle esen kalın.
İki ayrı şehirde bir yürekte yaşayan can’dık biz gurur ayrılıkları şımartıyorken biz inatla buz gibi sularda kulaç atıyorduk hasrete başka bir temmuz güneşini bekliyorduk hayalden hayale tutuşarak
Vuslatı gelmeyen bir sevdanın öyküsü,sade ve içten bir anlatımla dizelere harika biçimde dökülmüş. Beğeniyle okudum gönül sesinizi.
Teşekkürler, İnsan dediginiz su misali başka bir yüzde kendini görebilen. güneş açmış gülüşlü edalarınızla hoşgeldiniz,gönül yurduna. en kalbi muhabbetlerimle esen kalın.
Hüzünlü bir makamla ayrıldık,ervahı ezelde. Günümüz gecemiz hüzün,biraz eksilse kıyameti koparırı yüreklerimiz,hüzün arar dururuz.belkide onun için aşk var. teşekkürler bu güzel anektodlarınıza. en kalbi muhabbetlerimle esen kalın.
öyle yoğun öyle içten ki kalemle değil yürekle yazılmış muhteşem duygular dost seven her yerde sever dost kutlarım güzel yürek sesini kalın sevgilerde...
Eğer bir gönül yıkar ise beşer, kıldığı namazlar neye yarar. bu denli insana ve gönle hitap eden bir medeniyetin çocukları olarak, siz degerli ustanın,şiirleri ile ve dahası gönüllere hitap ederek sevgi inşa eden yüreğinize en kalbi muhabbetlerimi sunuyorum.esen kalın dost.
söyleyin bana sevda masalım nerde
..
Ustaca anlatımdı beğeni ile okudum......Sahi nerede bulunmu dostum....
Yüreğine kalemine sağlık
Yürek sesin susmasın
_______________________________________Selamlar saygılar