YAĞMALANDI
Gülmek bulaşıcıdır diye ahkâm kestikçe
Asılır yüzüm çünkü âlemim yağmalandı Şifremi unutturan kaderime küstükçe Umuda bağlı zaman dilimim yağmalandı Hey güzel yaradanım lütfunda hoş kahrında Her durum için mutlak şifanda var zehrinde Cennet inşa ederken bu cehennem şehrinde Ezberimdeki müspet ilimim yağmalandı Ben kimdim ki ben neydim böylesi karalandım Tüme gitmek isterken yollarda yarılandım Düzensiz cümlelerin içinde yaralandım Harfler üstüme düştü kalemim yağmalandı Mayalandığım aşktan tek lokma yiyemeden İstemediklerime istemem diyemeden İçimdeki ıstırap daha da büyümeden Çilemi ıslah eden yalımım yağmalandı Kulak tıkasam bile kalbimdeki ağıta Bir türlü gelemedim istediğim boyuta Zar zor tutunup hayli darıldığım hayata Heyhat göğüs gerdiğim çalımım yağmalandı Ceza verip sınırsız sıfatsız isyanıma Durdurdum yakıştırıp kendimi misyonuma Ama her dem saydığım sevdiğim insanıma Verip alamadığım selamım yağmalandı NAZ |