FALCI /nazire/şiirin gerçekten şiir her yönüyle hani ‘Osmanlı’ denir ya galiba geçmişin zirve tanımlaması olsa bu kadar olurun kısası kutlarım zaten sizden sıska şiir beklemeyiz de, maşallah seninkilerin hepsi balık etinde. * AŞK Ne yılan Ne şeytan Bilerek çıkmış Âdem Cennetin bağından Havva’yı sevdiği için yemiş O Buğday ağacından… İstanbul- 1967 ………………………………… ilk yazdığım şiir bu ilk aşk / ıma platonikti ama ne aşktı tertemizdi, pür-ü paktı beni şair yapışından anla ne yaptıysa bir o bakış bir o aşk bir de bu şiir-aşk- yaptı o gün bu gün kendime gelemedim zilzurnayım anlayacağın en baştan serbest biriyim doğuştan munis bir serseriyim diz boyu çamurlu bir okul yolunda bir falcı falına bakacağım deyip yol kıyısına oturttu gerçekten mevla yüzlü güzel bir kızdı kıramadım para da almamıştı elli yıl önceydi iyi ki razı olmuşum ne söylediyse tutturdu sen balığın çağa düşenisin demişti hani bazen okur da seziyor belli ediyor biraz ondan -ayıp olmasın kimleri kastettiğini izninle demeyeyim nefsine paye çıkarıyor denilmesin- biraz bundan gibi ama / yepyeni asr’a malik kalıcı cinsten bengisu balığın çoğulusun demişti bu söylemini / benim için deyişine göre / o dememiş diyen / peri kızıymış dediklerinin hepsinin yıl yıl çıktığını ömrümce görecekmişim haklıymış benim güzel falcı, diyecekmişim yıllar sonra itiraf ediyorum haklıymış ! başka neler mi tutturdu çok şey ama / söz uzadı -başka zaman inşallah- ben serbest başladım Yani bağımsız / hür o yüzden / diler akil olurum diler deli diler / meczup olurum diler veli adım / bildiğin gibi hacı ali bazılarına göre … haceli yahut Bayrami...... Alanya / 007 |