HÜZÜN VE AŞKŞiirin hikayesini görmek için tıklayın GEÇEN AY MEVLANA ZİYARETİMDE HİSSEDİP YAŞADIKLARIMIN KIA BİR ANLATIMI
Şimdi bir cennet hayalinde gözlerim Adım adım cehenneme sürüklenirken ruhum Derin düşüncelerde Kalsam mı kayıp ruhların bekleştiği o mekana Huzuru kayıplıkta mı arasam hiçbir zaman bulamadığım Bir seslenişti acık gözlerimde gördüğüm rüyada Bana sesleniyordu Usul usul akıyordu daveti yüreğime Ben kimim neyim neden ben derken Bir anda yanında buldum kendimi İçime dolacak sevgiyi huzuru hayal ederek Besmeleler ile girdim son durağına Yüzlerce insan bedenleri ile ruhsuzca dolaşıyordu Gözlerim bana ait değildi artık Damla damala senin için akıyordu yaşlar Nasıl olur anlamıyorum Sen değil miydin dünyaya sevgiyi anlatan Senin dergahında aşkın aşısı yapılmıyor muydu Peki bu hüzün bu kırIganlığın neden Sessizce hoş geldin diye fısıldadın kulağıma İçim ürperdi sesinde yankılanan o acıdan Hıçkırıklar gizlenemiyordu ayyuka çıkmaya hazır Etrafımda bakan gözlere aldırış etmeden Duygularımı akışına bıraktım Sana dokunamamanın hüznünü biriktirirken içimde Kederimin tarifi yoktu Beklerken sevgi bağında bir gonca olmayı Hüzün bağında bir salkım olmuştum Hakkında yazılanlar,anlatılanlar Hepsi yalan hepsi uç kuruş için kaleme alınmış zırvalar Kimse senin özünü görememiş İçinde beslediğin hüzne farklı isimler koymuşlar Bir zamanlar benim de koyduğum gibi Senin karşılamanda utandığım o düşüncelerim Çıktım içime hüzünlerini doldurarak Odalarında dolaştım diyeceklerini düşünerek İzleyerek etrafta koşuşturan hiçliği Hangisi seni anlamak için gelmişti Senin özünü kim görüyordu bu hengamede Sadece bakmak ama görmemek için oradaydılar Bir fincan kahve eşliğinde sohbet Beni sana getiren bilge ile bilgeliğinin farkında olmayan Senin dergahında arınsın diye Bana zoraki bir eşlikçi olan bilge Bulduğum maneviyatın şaşkınlığı yüzünde Ve bir kez daha diye yankılanışı sesinin Sana varmak bir kez daha İçimi yakıp kavuran o hüzne gark olmak Bu kez ağlamak için değil seni anlamak için Karşına geçmenin heyecanı Neler oluyor bana bu ben miyim Bu kadar gözyaşı olmamalıydı pınarlarımda Vefasızlar için onları harcamıştım Oysa şimdi selleşiyordu Utanmadan arsızca hıçkırıklara boğulurken Kulaklarıma senin sesin deydi Şaşkınlık içinde dinlemeye başladım İnce sakin gül kokusunu andıran tatlı bir ses kulağımda Etrafıma bakınışım sesin sahibini arayarak Tam karşımda yeşillere sarılmış boylu boyunca yatıyordu Soruyorum Dünyaya sevgiyi anlatan sen Bu hüzün neden Cevabı içimde bir sızı oluşturuyor Anlaşılmamak anladığını sandıklarım da yanlış anladığı için diyor “Önünde bir yol meşakkatli Bir çok kez vazgeçmeye yelteneceğin Ama her yıktığın yüksek duvarda güçleneceğin İçinde hiçbir zaman isyanlar büyütme sevgini besle Unutma Allah’a giden yol acıdan geçer “ Gözyaşlarım hızlanırken Yanımdakini göstererek Her ne yaparsa yapsın ona sahip çık son sözlerin O bilgeyi bana emanet edişin Her şeyine sükunetle karşılama sözüm Hayat tekerrürlerden mi ibarettir diyorum Şimdi biz siz gibi miyiz Ben ona öğreten o bilge de sen mi Ben hoca ona hayatı, kendini öğreten O inatla kaderine karşı çıkan Gitme zamanı geldiğinde içimde bir acı Bilerek tekrar sana geleceğimi Beni tekrar tekrar sohbete davet edeceğini Acılarına ortak olarak, sevgime ortak ederek Seni anlamış olmanın huzuru içimde gidiyorum …. N.C.U ESKİŞEHİR 10 EKİM 2013 Sevgiye davetten kesitler sonu gelmeyecek olan |