altı üstü olmayan, sağı solu sazlıktan kopardılar tanrı üfürsün diye yedi delik deldiler boyumca çıkan ses benim suçumdu vuslata bıraktılar ecel terlerini ..... yok olmayacakmıyım bu bağlılık niye amâ günlerim aktı gözüm sürmelerinden nefsim hakkını hakkım nefsini bırakmıyordu gerili nefeslerde hapseyledi nur ala nur kapısını mecnunun elleriyle .... kim olduğumu biliyorum gölge etmeyin ölmemek çıldırıyor, yaşamak aşikar ölüm korkusu vuslatın hasını arar gönlüm omuzlarımdan süzülen cân taneleri yükümü hafifletir mi yâr ... bağıra bağıra ağlıyordum doğduğumda günaha dalmam için gerekeni lutfettiler heyhat çalan çalana kara leke dünyanın elleriyle bense küçücük bebektim alnımı aklaştırmakmış işim kabullenmek ? .... o yar saldı beni git dedi ne denli zevk varsa getir seni cennette bekliyorum .... gülün kokusunu ezberle, perçinle kalbinvari çiçekleri koklayacağım ruhumun sırrına cem ol, şehvetleri ekle lakin olumsuz olmasın aşk ufak tefek günahlarla gel .... uyanık ol bensiz nefes dahi alma zaman öyle dar ki sana ölümsüzlük için bana sen için
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yar/atılma şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yar/atılma şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
selam güzel kardeşim oku oku ve düşüncelere dal evet aynen öyle old bende yaradan neylerse güzel eylermiş bizleride yaratıp akıl vermiş düşünce vermiş işte o yüzden düşündüm galiba değili benim güzel kardeşim her daim sevgimdesin biliyorsun değilmi
Değerli şair dost , yaradılış ve ölüm , ölüm sonrasına ilişkin de çözemediğimiz çok şey var.. İnançlarımıza sığınıp , sorgulamamak da çare olmuyor malesef.Yaradanın birliğine iman etmek ve çözemediğimiz daha milyonlarca bilinmezlerin olduğunu da asla akıldan çıkarmamak gerekiyor.yoktan var ettiği , kendi varlığından "ol " diyerek var ettiği yaradılmışlar , yaradandan gelen hikmetleri de taşırlar beden ve ruhlarında.. Bu hikmetleri bilmek, görmek, anlayabilmek zordur elbette. Şiiriniz , güzel bir serbest şiir çalışmasıydı , ve bana bunları düşündürdü doğrusu bu ... Yüreğinize kaleminize sağlık. Saygıyla.
Mert YİĞİTCAN tarafından 10/10/2013 11:33:42 PM zamanında düzenlenmiştir.
derin mana taşıyan oldukça güzel ve manevi dünyamızla ilgili nefis bir serbest çalışma. yaratılış ve kimliğimiz üzerine kaleme alınmış eser. kaleminiz daim olsun
eğer sizde sıkıntı olmuş ise bu dizelerin manalarını bilinç altı düşünür iken farkında olmadan anlamamanız manalara aşina olmuşsanız ki bu böyledir her daim çünki yolumuz sohbet yoludur...
nefsiniz onu bilinç altında öteler öteler iken de sıkıntı duyarsınız bana sorarsanız rütbe sıkıntıyla verilir
ey dünyeviiiiiii sizi başçavuş ilan ediyoruuuuuummmm
:)))))))))))))))))))))))))))
ha ha ha ha ....bu da maskem.... saygım sevgilerimle
Bazen bir şiiri anlamak için defalarca okurum. Şair kim bilir ne anlatmış ben ise ne anlıyorum diye tefekkür ettiğim de olur. Bu şiiri de defalarca okudum ve bir mısraa takıldım.
''yedi delik deldiler boyumca ''
Neden yedi delik?
Sonra aklıma çocukken birbirimize sorduğumuz bir bilmece geldi: '' Yedi delikli tokmak; bunu bilmeyen ahmak ''
Bilmecenin cevabı insanın başı idi. İki göz, iki kulak, iki burun ve bir ağız olmak üzere yedi tane deliği var. Kafanın. Ney'in de öyle. Neden?
''Cevabı işte bu şiirde'' Dedim kendi kendime.
Belki de yanlış cevap. Belki de bu şiir için yapılabilecek en alakasız yorum. Ama bende uyandırdıkları bu oldu.
çok güzel bir mevzuya parmak bastınız üstadım şöyle ki anadan doğma kör birisinin cennetinde aydınlık olmaz ya da araz birisinin cennetinde ses olmaz burdan kabiliyeti çerçevesinde ne götürebilirse o kadardır
şöyle ki :: hissettim, gördüm , duydum, tattım, kokladım, anladım, ve bunları meleke keşbedip ruhuma perçinledim ölmüş ceset arada kıylü kaldır :)) ne gerek bana ceset... sadece posa
Pardon, şairden ziyade demem yanlış oldu, şair kadar demem lazımdı. Lütfen "şair kadar, eleştirenin de ağzından çıkanı kulağı duymalı, kaleminden çıkanı gözü görmeli derim." Şeklinde okuyun. ( Yorumu, bilinçli olarak kendi üzerinde düzeltmek istemedim)
Dostumun şiirlerini nerede duysam, nerede görsem tanırım artık. Hatta zorlasam bir dizesini bile okusam diyebilirim ki bu yoksul dostuma ait.
Düşüncelerim ve yorumum bu şiire değil. Bu şiiri yorumlamaya kalkarsam şirkle suçlanırım. Ancak, şiir adı altında bir şeyler yazılıyorsa, yazan duygularını yazmıştır, inançlarını yazmıştır yada canının istediğini yazmıştır.
Merak ediyorum, bunu yapan herkes imla kurallarını bilmek zorunda mı? Bir virgülü yanlış yere koyunca sorun olur mu? Şiirde eleştirilmesi gereken şeyler bunlar mı? Şimdi, bunların haricinde, doğruya da doğru demeliyiz. Eleştirenin haklı yanları yok mu? Elbette ki var. Haklı bile olunsa aba altından bastırılmış duygularını tatmin etmeye kalkmamalı eleştiren. Yapıcı olmalı ve eleştiri yaparken şairin genel tarzını da göz önünde bulundurmalı. Böyle bir durumda şiiri değil gerekiyorsa tarzı eleştirmeli.
Kısaca şairden ziyade, eleştirenin ağzından çıkanı kulağı duymalı, kaleminden çıkanı gözü görmeli derim.