Dikiş Tutmayan Tövbeler
Hayatında;
hiç olmamışım gibi davrandığın günden beri sana olan öfkemin öcünü kalemim alıyor benim yerime sevgili.. Irmağın sürüklediği yüz yıllık taş kırıkları gibi, avuçlarıma dökülen sağanaklarımla yalın ve yalnızım sen gideli.. Öperek uğurlanan yolcu misali bakmadım ardıma giderken sen baş başa kal, kursağında kalan elmanın günahıyla Kim ölür kim kalır, umrumda değil bundan sonra ve bil ki; bütün karlı mevsimler revadır şimdi sana.. Ne senin tövbelerin dikiş tutar dönsen de geri, ne de gelişine parlar gözlerimin feri.. Ağlamak gülmenin günahıysa eğer, gücümün yettiğince boğuyorum avuçlarımda gün/ahımı sadece bil/ istedim sevgili.. |