bir sonbahar yanılgısıydı saydam bir karaltı yoktun gelmedin yine demli bir rüzgâr oturdu yerine sildi ıslak dudağımı doldurdu bardağı içti seni yerime
tükendi cemreler dağıldı cümleler bir bir tökezlendi umuttan cürümler seni tanımayan gemiler geçti arada suyun yüzünü yararak yanakları okşayan gözleri ışıklı yabancılar neşeyle koşuşan çocuklar küçüldün büyüyen irislerimde nemi vardı koca denizin bir sürü mâzereti hiç susmadık dilinin seni yok ikide bir dudaklarıma ilişen mendilin
son şarkılar kadehlere kaldı yine sesinin sıcaklığı rüzgâra ne yapsam dinmedi içimdeki o şiddetli sulta gelmedin yoktun yansın istedim deniz kırılsın dağlar tuzla buz
şimdi yapayalnız yürüyorum sahilde dilimi törpüleyen bir Arnavut türküsüyle birlikte kabûl etmesem de üşüyorum sensizliğe yokluğunun varlığı sarılı boynuma sağır sanrılı sarı güller gibi beynimde rakseden çengeller adam boyu adım boyu...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sonbahar Sendromu şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Sonbahar Sendromu şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.