Çocukluğumun UygarlığıBengisu’yaHaydi gelin çocuklarım ölse de ustam yağ bal satan ölmez tekerlemesiyle çocukluğumun uygarlığını ezberimdeki gülüşümle gezdireyim Uzatın elinizi daldırın heybeme istediğinizi alın incir, üzüm, erik, dut kurusu, pamuk helva, düdüklü şeker, susamlı akide tat versin acı bilmez dillerinize Hırsızların, katillerin giremediği bu sokakta erkeklerin oynadığı çelik çomak, uzun eşek topaç döndürme, dokuz taş devirmece kızların ellerinde bez bebekler tekerlemeler dillerinde eş seçip ip atlamalar körebe, saklambaç kızlı erkekli ortaklaşa oyunlar Mızıkçılığın olmadığı bu yerde evi olmayan girsin fare deliğine evli evine, köylü köyüne tekerlemesiyle akşam olunca gülüşerek geçilirdi bacası tüten mutlu evlere Şu gördüğünüz beton duvarlar bağ-bahçe-bostandı bir zamanlar selamsız sabahsız insanlar değil çocukluğumun uygarlığı aydınlık ve taptaze kardeşçe yaşanılan bir dünyaydı gün geldi rüzgarın yönü tersten esti ne varsa süpürdü iyi güzel Demet Duyuler Doğan |