KAL DİYEMEDİM
İçimi dökemedim ahvalimi bilmeze
Döşümde har yanarken “gitme kal diyemedim” Gözümden akan yaşı mendiliyle silmeze Onsuz beden donarken “gitme kal diyemedim” Hasretin ağır yükü hırpalarken bu canı Bir lokma sevgi dedim kolaçanla dört yanı Bakıp da göremedi başımdaki tufanı Acı teni yonarken " gitme kal diyemedim" Birlikte anlamlıydı yiyip içtiğim aşım Alın terim kutsalım vazgeçilmez uğraşım Bu resmi çizmek için çatladı sabır taşım Hedef karardı erken gitme kal diyemedim Dünlere sünger çektim, ilişmeden fayına Haykırdım mutluluğu sür manşetten yayına Unutulmuş huzuru tam koymuşken rayına Hayaller ring dönerken gitme kal diyemedim Gönüllerde silinmiş, tozlu raflarda adım Elim açtım Allaha olsun diye muradım İhtimaller üstüme yürüdü adım adım Ruhuma şevk sinerken gitme kal diyemedim Sahipsizlik belası kurşun sıkar artıma Seyri sefer hüzünler konuk olur tartıma Kader denilen olgu hep şerh koyar şartıma Yük omzuma binerken gitme kal diyemedim Duygular palazlandı filizlendi güneşte Paslanan bu yüreği büryan ettim ateşte Tüm hislerimi sundum buyur al dedim işte Dert sağnağı dinerken gitme kal diyemedim IŞIK bitmeyen figan ömrü eyledi bizar Herkes kendi derdinde söylesem de kaç yazar Öyle kolay değil ki “ayda yılda bir Pazar” Şans dalıma tünerken gitme kal diyemedim Azimet IŞIK 08.09.2013 Saat.08.03 ÇEKMEKÖY ŞİLE yolu İSTANBUL Palazlanmak; Gelişmek, iri duruma gelmek, büyümek. Yonmak ; yontmak, dış kabuğunu sıyırmak, bir şeye istenilen biçimi vermek için dış bölümünü keskin bir araçla biçmek, kesmek. Şiirimi güne uygun gören sayın seçki kurulu üyelerine çok teşekkür ediyorum saygımla |
kutlarım saygılarımla