...// DÖNÜŞ VAKTİNDEN ÖNCEYDİ...
Kolunuzdaki kirli mor, güneşi kaybeden serinlikti
Akrebin tanrıçalarına yelkovanın tanrılarına bağışlanan dualar Dökülüyordu dudaklardan Merdiven başı tedirginliklerinde ter vardı İnce sızıydı sensizliği düşlemek Uyuyordunuz Tekerlek izi, sesi kaygıların İnansı gerçek ,Hipokrat’ın Dağılma soluk daralmasının öteki ortağı Ve korkunun eko izleri Değil miydi? Yüzünüzde evlerine dağılmış kahrı çekilmez bir akşamı okunurken Bir kılıcın üstünü sonsuz örtecek kasımpatından habersizdiniz Kırılıp katlanan konfeti çizgilerine öylece bakıp kaldınız Bir giz bir büyük pay Ağır nöbetleri kolaçan eden teslimiyet solgun duruyordu alnınızda Hepsini orada terk edip Götürülüyordunuz… Ne ki Sararan otların içinden boynunu eğip Yolunu gözleyen zeytin dalı Hiç olmak istenmeyen yere bakıyordur Yüreğinizde ne kadar yer vardır Son kullanma tarihlerini ötelemelere.. Söylemediniz Tek bir kum tanesi gibiydiniz Öteki taneciklerden habersiz Düşüp kalkıyordunuz. Dizlerinizde kurumuş çöp dermanları Bir ülkeden başka bir ülkeye son kez sürülüyordunuz Göz çukurlarınızda kocaman bir han Bir karakış Bileğinize yazılan firari okumalar Ağlıyordunuz Gerçeğinizde yitirdiğiniz tali yollar Köstebektiniz üstünüze yıkılan dağın altında ezilen Vallaha ki soluyordunuz Ağır ağır kayboluyordunuz ] |