Bilsem ki sana çıkacak yollarım..... Bin ayıbı bir yudumda içerim Bilsem ki sana çıkacak yollarım Yadigarın kapanmayan bir yara Sızım sızım akar durur Kimleri sararım yarama derman diye Kime gitsem sen Kimden caysam sen Kuşluk vakti İstanbul alaca Geçtiğim yollara anlatıyorum İçimden seninle konuşuyorum Öfke yelle gelip yelle gidiyor Biri geçiyor eğilmiş bir kedinin üstüne elleri senin ellerin kadar güzel yağmur değmiyor artık o küçük bedene ellerinin merhametinde seni buluyorum Az ötede hayalin. gülümsüyorsun sıcaklığın doğuyor,öfkeden hırstan arınırken ben Mecnun nasıl mecnun olmuş anlıyorum Meğer kerem’i de yakan bu içimdeki aşkmış Kuşluk vakti çıktığım yollardan biçare dönüyorum Uğruna kaç sevdaya kıymalıyım? Kaç seccadeye yüz sürmeli, kaç vakte kıymalıyım derdime derman olsun diye Anladım artık kabullenmeli Taşımalı, alışmalı bu ağır yüke Kendim ,rabb’e emanet Varsın hâkir bul,günah bil cânanı Haram başka tenler gizinin değdiği yere Bilsem ki sana çıkacak yollarım İstanbul’u geçip çamurlu şehrine yüz sürerim Bin ayıbı bir yudumda içerim |