seni,

üç defa alnıma koyarak öptüğüm ekmek değerinde

çatlamış dudaklarıma sürdüğüm su değerinde

kana kana sevdim



bitmez tükenmez bir ihtiyaçtan öte

masmavi kederlendiğimde

görünür çatılarda vefalı güvercinler

bir bedevi,martı olur

süzülür ummandan

kanar beyazına tutsak güvercinin





tutsaklığın gölgesinde

aşk olur sahibinden habersiz

ben seni

bir martı kanadına takılıp kaybolurcasına

umut umut sevdim




uzaklardan ney sesi mi gelir?

yoksa içimdeki ateşin buharı mıdır, dile gelir?

böyle cefa görülmüş şey midir?

yanar durur sönmek bilmez


işte seni böyle ,

zerdüşi ateşinde yanarcasına

buhar olup uçarcasına

al kanadın olurcasına

sönmeden,tükenmeden sevdim







ben seni,

seni gördüğümde doğmuşcasına

kerem’den öte,mecnun’dan çok

aslının sözleriyle,leyla’nın aşkıyla sevdim

ben seni sevdim,sadece seni...