Beyazdır Aşkın Gözyaşı
Akşamüzeri gelir sevmenin hesabı
Gönüller pazarında gözyaşı geçmez, gam geçmez... Sızar tülbendin altından usul usul maviliği hayatın; Bir tutam yalnızlık, birkaç kök hüzün. Öylesine aydınlıktır pencereler, Sığınınca hülyanın koynuna akşam geçmez... Dudaklarımda sermest bir tebessüm; Sebepsiz, manasız... Kaldırım taşları heceler aşkın göbek adını, Boğazlar uluorta yüreğim, bir kadını. Her cinayet failinden habersiz, Her fail cinayetine âşık bu şehirde, İçimde metruk hayatın mezar taşları. Korkma ey sevgili sen de! Beyazdır aşkın gözyaşları... Ve gece... Kimsesizlerden artan kalan bir mutluluk cebimde. Belki diyorum; her adımda Bir gün bütün sahipsizler için öleceğim. Ben, karanlığın sadık arkadaşı Cinlerin kokladığı çiçeğim... Bana göz kırpıyor isyan eden yıldızlar, Bir ses: Sen de döv bulutlarını Açarken avuçlarını ezan çiçeği. Sonra yine aynı keşmekeşle aydınlık, Kaldırıp gözkapaklarımı Bir gülücük çiziyor yüzüme... Yeniden başlıyor o meczup hikâye Gün gökte durdukça bin bir telaş; Aş işi kovalıyor, iş aşı... Sonra anlıyorum; Kirletmez hayatı aşkın gözyaşı! |