NA ÜMMİD( UMUTSUZ )Pis sineklerin, üzerinde gezindiği hayatında, Yüreğindeki ağlayan öpücükleri silemiyorsa birileri, Ne kadar memnun olabilirsin ki insanoğlu ? Farkındasın değil mi, Kaderin sularında kopartılmış bağları nilüfer çiçekleri , Mezbaha rengine dönüşmüş yüzün, ruhuna bulaşmış hüzün Rakımsız kalmış sevinçlerin, her yerin melale( sıkıntı) Kaydı değil mi saçaklardan, başağı şimdi duyguların nale (inilti) Yırtınıp duruyorsun,süzülüyor yanagından pıt pıt yerlere çamule (gözyaşı) Kravat bir yaşantının üzerindeki asorti iğnesi olan gülüşlerin, Düştü değil mi ,arayıpta bulabilabilecek misin bakalım yerlerde Kostümsel avuntular desene bugünlerde de sahteliklere gebe, Porselen parlaklığı kaybolmuş, zerafet şıklığı yok hoşgörülerde, İçecegin bir bardak değerlerin, kekremsi tadı var demlerde… Her gün içinde kurbağaların sesleri, hayal deresinde öterken, Ve akıp giderken, köprü altı beklentilerin kirletilmiş suyun içinde, Sırtını yaslayıp düşünme, yüreği altı okka etmeyen insanları, İnancının tanrısal gövdesini ısırmış, batıl fikirlerin çürük dişleri Her şeyin farkındayım, anlıyorum, bir yıkılış sancağı çekilmiş gözlerine Ne sevginin üzerinde bir gömlek, ne de umutların ayağında bir pabuç var, Ey hayat, sen ne düzmecesin, inançları satın almış bir ruble , yollar berbat Bir başaktı insanoğlu, o mağrur direnişi, kalleşliklerce olmuş hasat Bak boylu boyunca bozkırda ,solgunca yatıyor bir insan ve bir hayat… Umarım, Kapalı dudaklarının çatlaklarına su verir, yüreğin kadrini bilen insanoğlu Bir dahaki ekimsel sevgilerin, karşığını bulabilirsin allı morlu Na ümmid günleri işte o gün gırtlaklai gömülsün geçmişe bir ömür boyu ŞAİRE ARZU GÜNAL / 24.9.2013 |