TANRI FISILDAR
TANRI FISILDAR
Arkası dönüktü erkeğin. Çaresiz hissediyordu kendini kadın. Hava soğuktu. Fırtınanın estiği aşklarında, Gönül camları kırıldı hisleri dağınık eşyalar gibi etrafa dağıldı. Belki tüm bunlar bir tutam yanılgı. Belki tüm bunlar zamanın tükenişi. Belki tüm bunlar bir yığın tahammülsüzlük. Belki tüm bunlar bir yığın anlaşılmazlık. Aşk garip işte,.ölesiye karışıklık. Aşk bazen yürekte koca bir mezarlık. Toprak altında acı çeken yüreklerde tanrıtanımazlık. Bir mucize beklemek desen tam bir aptallık. Avunsalar birileriyle,unutmak için her şeyi. Tüm konuşmalar ,gevezelikler oksijen israfı. Nedense hiç bir aşk sevmedi bir türlü siyahı. Arkası dönüktü erkeğin. Dağıtmıştı kendini kadın. Toparlamak gerekti her bir parçayı birbir... Oysa ki adam sımsıkı sarmıştı bir zamanlar. Şimdi hepsi zor deyip yoruldu aşk. Belki yüzleşmek kolay olmadı. Belki gidişi minik minik oydu yüreği. Belki kayıp kimliğin arayışı herşey. Belki sıfır noktasında koca bir çizgi düşey. Aşk garip işte,ölesiye karışıklık. Her yüreğe girine inanacak kadar saflık. Nedense bir türlü devam edemeyen istikrarsızlık. Söyleyin bize, Sonsuza dek süren bir şey söyleyin ? Aşk nedir birde bunu söyleyin ? Herkes susarken,tanrı fısıldar ’’Sonsuzluk şahdamarı besleyen anaçlık.’’ ’’Aşk vadedilen koca bir karanlık.’’ ARZU GÜNAL / 19.6.2020 |