PERDESİZ CAMLAR
PERDESİZ CAMLAR
Buralar eskiden hep sendi. Vadesi gelmemiş kavuşmalarda Sürü sürü kanatlanan senler yok artık. Yorduğun yüreğim nadas şimdi. Kapımın önünden komşularda geçmiyor . Bakkal Sadık’ta kepenkleri kapattı sen gideli. Hasta Ayşe teyzeye çorba götürdüm dün gece Sordu seni Sesim soluğum çıkmadı . Anladı beni. Feridun amcalar var ya Sen çok severdin hani. Onlarda buralardan taşındı gitti. Ha birde. Süslü Naciye’nin yıllar sonra ikizleri oldu, Bir görseydin keşke öyle tatlılar ki. İki elmanın yarısı bu sevdayı neden bitirdin Neden uzak kaldık ikimiz ,yalnızım sen gittin gideli. Terkedilmişliği hızla öğüten yaşamın içinde yarım torba buğday tanelerimiz un ufak . Her şey biraz bozuldu. Hayatı ve bir çok anıyı paylaşamadan seninle Çırpınıyor acıyla herşey. Av olmaya çoktan razı olmamalıydı bu aşk. Kuzguncuğun renklerine griler taarruzda. Sensizlik desen renksizliğin ta kendisi. Her şey bu kadar yalan mı yaşandı Yörük ezgilerini söyleyen Sebahat abla . Tütünü titreyen eliyle saramayan Huysuz Abbas. Ayaklarımın altında kaygısızca gezen karınca. Ve Bahçede kuyruğuyla oynayan kedi Şehmus Ne bilsinler içimde yaşlı bir teyze gibi bitkin beni. Düşünüyorum. Yoksa Her gidişin fırtınadan sonraki hali aşk mıydı. Delireceğim . Cami kubbesinden isyana kalkasım var Var ama , Bitti,gitti. Dondum kaldım Perdesiz camlarımda hep açık sen gideli.. Özlemin hali böyle bir şey işte. ARZU GÜNAL..17 mart 20022 |
Kutlarım kalemini ve eserini
Sağlıcakla