AcımtırakŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Modacı hanım bu size gelsin..
Bozuk bir sokak lambası gibi Yanıp sönüyör içimde dünler Evden atılmış bir çocuk sanki Bu yetim bu öksüz Bu zavallı hüzünler Bugün hiç kimseyi kucaklamadım Kimseye kızmadım da Bu kendinden kaçmak değil Kendine kaçmak Tek bir damla tek bir ses gibi Aklıma düşerken yaşamak Delirip coşar mı şimşeklerim? Tohumlar ekilir Yağmurlar başlar Filizlenir başaklar Tane tane gövdelenir yaşam Yaşam Gör duy oyna Ve yaşadım say Görmeyiz biz -gördürürler- Ömür yedim doydum sandığı Besmeleyle başlanan küfürler Destursuz dualar Bir diş gibi ayrıldık çenemizden Şimdi bizi el makamı suslar paklar Yoksa bir kefaret miydi yaşamak? Bilindi Kabul edildi Razı olundu Ama hiç ağlanmadı Sadece bir lokmaya ihtiyaç vardı bedene takviye olarak Yalvarılmadı hiç kimseye Ağlanmadı Bilindi Kabul edildi Razı olundu Öpüp başa kondu her son durak Susku güzel vakitlerdendir Etim yanık Kalbim aç Dünya diz çöktüğüm yer kadar Şimdi bir damla gözyaşı -isteyerek- Cesedi olmadan yaşar mı bi insan? Yaşar Hem de mahşere dek Sandıktan bana bir yorgan çıkardılar Zümrüt kanatlı şefkatli martılar Yere döşek attılar Uyudum Uykumda uzun saçlarımı taradılar Yaşamak Yaşam/ak Boş/vermek kadar.. |