YOKSUNGece yarısını geçti yine zaman Yoksun… Kan çekildi damarlarımdan Sigaramdaki zifirin közüne düştün Alevlerin içinde sonsuzluk gibisin Hüzünlere sarınıyorum Hicaz bir şarkının son nağmesinde… Sigara içmezdim oysa ben Avuntulara avuç açtım Tutamıyorum, uzanamıyorum sana Her şeye uzanan parmaklar yabancı bana Kahverengi kazağın üzerimde Yine de iliklerime kadar işliyor soğuk İşliyor derinlere, Kafamı kaldırmadan dalıyorum poyraz dolu kuytulara. Üşüyorum… Kanatırcasına düşüyor senli düşünceler zihnime Aklımda bir dolu labirent yeni koridorlara bağlanıyor Çıkışı bulamıyor düşünceler dalıyorlar başka başka yollara Çekip alsam diyorum hepsini, tırnaklarımla kazısam Uzanamıyorum… Kilometrelerce işlediğin derinlere dokunamıyorum. Ölgün karanlıklara takılıyor gözlerim Yeni tutsaklıklara hapsoluyor bedenim Ağır nefes soluyorum havayı Kurtulamıyorum… Dalıyorum her bulduğum kuytuya Sana rastlarım diye Nafile… Orada da doluyor karanlıklar kanıma Ağır bir hikâyenin başkahramanı olmaya öykünüyor ruhum Kadrajın ucunda sen Sana oynuyorum en önemli rolümü salon bom boş Alkış almayı geçtim seni görseydim diyorum Görüş alanımda puslu kederler, pusulamın ucunda yine sen Dilim damağıma yapışmış aramaktan Ne yönde bir karartı görsem sen diye sokuluyorum Boşlukları kucaklıyor ellerim Yalnızlığıma ilikliyorum bende geceyi sarıp sarmalıyorum. Saçlarıma düşen başıboş ayazlara kızıyorum, sen yokken.. Dudağımda tutturduğum yarım asırlık türkü Ağzımı kanatıyor bu akşam. Hergele bir gecede pimi çekilmiş dinamit lokumuyum, yekten Uzaklara dalarken gözlerim darağacına çivilenmiş gülüşler doluyor mesafeye Savruluyorum olduğum yerde aralanıyor boşluklar Yoksun… Gözlerim düşüyor önüme. Başkaldıran sözcükler de terk ediyor satır aralarını Kanatırcasına kopartılan menziller Bir firarinin gölgesine sığınıyor Diyarlar darmadağın. Yıkılıyor teker teker başımı uzattığım tüm yerler Dar vakitlerin tozu uzun uzadıya işliyor üzerime Yoksun… Gece kadar karanlık yanımla bakıyorum uzaklara Ellerim titrek ölgün ışıklara kenetlenmiş Bir damla ışığın hasretini almış koynuna Avunamıyorum… Korlara belenmiş sağanaklar yağıyor buraya Kanım dondukça bir alev dolanıyor ruhumda Yoksun… Kadehlere uzanan ellerim cansız Bedenin dışında tüm hoşluklar Bir girdabın içinde yoğrulur bana hizmet etmeyen uğursuzluklar Her yer düş ölüleriyle dolu Bakamıyorum Yoksun… Ağır kalibrede bir silah ateş üflüyor gönül kıyılarıma Mermi atığı bir can bedenim Alevlere hedef olmuş sen yokken. Artık gelsen Evet, gelsen kahverengi kazağın soldu Boş kalmış bir çerçeve başucumda seni sayıklar Sensizlik çarpıyor ağır ağır suratıma, bu yüzden acıyor sızılar Çile doluyor dokunan sancılar Sensiz yağmurlar fırtınalar doluyor penceremden içeri Gidin diyemeyecek kadar yorgunum Uzanıyorum sensiz Elimde ölgün titreşen uykusuz düşler.. Bakıyorum Aydınlıkla sabah olmuş, ışığa doymuş kuytular Bakıyorum Sen, Yoksun… maide yılmaz özgüç 18 Eylül 2013 |
Artık gelsen
Evet, gelsen kahverengi kazağın soldu
Boş kalmış bir çerçeve başucumda seni sayıklar
Sensizlik çarpıyor ağır ağır suratıma, bu yüzden acıyor sızılar
Çile doluyor dokunan sancılar
Sensiz yağmurlar fırtınalar doluyor penceremden içeri
Gidin diyemeyecek kadar yorgunum
Uzanıyorum sensiz
Elimde ölgün titreşen uykusuz düşler..
Bakıyorum
Aydınlıkla sabah olmuş, ışığa doymuş kuytular
Bakıyorum
Sen, Yoksun…
Tebrikler efendim. Yürek sesiniz susmasın. selam ile...