YÜREK ÇEPERLERİMİ TİTRETEN BİRİ VARDIR
Taraçanın burcuna takılıysa gözlerim
Yürek çeperlerimi titreten biri vardır Gönül penceresinde gelişini özlerim Köşeden çıktığında kışım bile bahardır İzbe, viranelikte dolanır gönül kuşum Deliyim,divaneyim, aşkın ile sarhoşum Öksüz hayallerimde, mutludur senli düşüm Kahır dehlizlerinde feryadım ah-ı zardır Her düş kırıklığında dedirtme bana eyvah Gittiğin her nereyse, demesin kimse vah vah Bedenim zaten yanık, sızlıyor şimdi ervah Bittim tükendim artık,bunu dedirten yârdır Öfkem kendime benim, gönlümün hünkarıyım Issız sahra,çöllerin, ateşiyim, hârıyım Sabır kılıcı gibi, elif gibi doğruyum Yârdan vazgeçtim demek, bir utanç vede ar’dır Fırtınalar koparıp, zelzeleler yaratan Girdapta çeviripte, çıkış yolu aratan Özlem çiçeği ekip, güllerimi kurutan Böylesi bir felaket olsa olsa efkardır Lavlarında karılsam, iflah olurmu beden Yanar dağ alevinde, aşkı ararsın neden Kül duman arasında, görünür mü hiç giden Ateşe savaş açmak, akla bile zarardır Buruk sevda türküsü, belirirken apansız Lüzumsuz’un dilleri, anlattı açık,yansız Oysa yürekte sevgi, bitimsiz vede sonsuz Dertli sazında nağme, en sevdiği karardır Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ |
Ama yüreğiniz özel sevebilen ve bunu dillendirebilen bir yürek
Yüreğiniz dert görmesin