hala ıslak ve yanık'tı tenleriŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Hikayelerini her an kaldırımlarda yeniden okuduğumuz , o hiç silinmeyecek izleri kalan canlara ...
*
/ az okuyanlar çok bakar elbet... resim neyi anlatıyor belli aslında ... yine de neyi anladıklarını sormak isterdim insanımıza... Allahım ! şu okumak neden böylesine zor iş , bakmak da neden bu kadar zevkli ki ! lütfen bakanlar acele etsin ! daha bakacaklar var ! ... / * bir sonbaharın eylülü bu hüzünlerin zamanı’dır yine günden yorgun bir gece vakti kan dolanır bu şehrin sokaklarında yargısızdır bütün infazları muktedir ihtiraslara gün yeniden doğarken hep geceleri uykusuzdur tatminsizdir kan bürümüş göz bebekleri ah kaldırımlar ! kaldırımlar ! artık kim silebilir ki yüzünüzden bu kanlı yazgıların izlerini hafifçe esen rüzgarla bile düşen solgun yüzleri kurumuş yapraklar ve çisileyen her yağmurla kanayan göz yaşları ezilmiş her köşede bin garip c/anlar ve sahipsizliğin dinmeyen sızıları her an için için inleyen ağlayan analar .. ne çok sokak var Tanrım ! ne çok kaldırımlar .. oysa ki , onlar bizim çocuklarımız’dı oradan oraya sürüklenirken kan bulaşmış hikayelerin her yağmurla kanayan parçalanmış bedenleri ve hala sıcak ve hala ıslak ve hala yanık’tı tenleri .. * Mert YİĞİTCAN 17 . 09 . 2013 istanbul |