Geri Kalanım
Toprağı gömmek mi, gömülmek mi toprağa,
İsimsiz bir hüznün düşmek gibi kucağına Var edene varmak yok olduğunda Bir bedbahtlık ülkesine gömüldü adım… Mahrumiyet mi, mahrum etmek mi kendini Rahminde taşımak gibi merhameti Yağmak ruhuna, ruhunu sağmak gibi Bir bedbahtlık ülkesine gömüldü şanım… Sanmışlık mı, sanılmışlık mıdır keder Ceza mıdır taş kalplere, ödül müdür heder Kesmek gölgeyi, gölge ki dikilmeyi bekler Bir bedbahtlık ülkesine gömüldü canım… Düşünce ambargosu için birkaç metelik, Vergisi ağırdır düşünmenin, sonu delirmişlik! Ya asırlıktır bu fikir yahut saniyelik Bir bedbahtlık ülkesine gömüldü malım… Üç buçuk sözle idare edilir yedi düvel, Gaiplerden sesler: Bırak bu işi, kendine gel! Bir adım, limon suratlı, sarı dişli ve kel; Bir bedbahtlık ülkesine gömüldü us çakım… Villa, yat, köşklerde kiralık kalplerle, Satılmış ruhlar, kullanılmamış beyinlerle Akıl ticareti, pazarlık; kaçık bir bilge ile Bir bedbahtlık ülkesine gömüldü geri kalanım… Kutsiyeti azabın, git. Gelme. Bekle ve otur, Çıkar beynini çocuğum, bir şeker gibi somur Nasılsa kapitalizm seni de oturtur Bir bedbahtlık ülkesine gömüldü bahtım… |