MUHTIRA
günler ömür tesbihinden imameye doğru gidiyor den den
ak zor seçilir oldu karadan şu ara sıra yaşaran gözlerimden günler ki açardı ay çiçekleri ve ağaçlar bahçemde en yeşilinden kimi vefanın çınlattı kulaklarını kimi ayrılığa kızdı içten mi içten.... beni tanırsan seni abbaya götürürüm a çocuk ebbe alırım sana kıy gayretine biraz senden çok umutlarım var yarından yana elindeki kalemi oyuncak bellersen kan katarlar oyunlarına dünyayı kurtarmak senin işin çocuk benim oklar saplandı bağırlarıma.... yedi iklim dört bucağa nöbetteki askerden annedeki kucağa bir kalpten salınan binlerce sayamadığım salkım saçağa ücradaki mezraya bahardaki hoşluğa içimdeki boşluğa teselli olacaksın yazdığın her fermanla her başa her başlığa... ver elini karlı dağlar aşalım,aşalımda dost dillere düşelim ne göz koyalım haklara haksızca nede vuruşup didişelim işte ;gelimli gidimli dünya bunu bilelim hemde bilişelim son bir meşale kaldı bu karanlığa olan savaşta onunla tutuşalım... var mı engel var mı arada yoluna çıkacak bir er oğlu er hak kimden yanaysa bil ki er veya geç haklı olan yener güçlü haklıdır dersen yine bil ki gün olur devran döner bedenden ilkin takat gider sonra sağlık sıhhat gider... bu bir muhtıra olsun faniye akıldan ve mantık cihetinden sonra darbeyle iktidar olur ölüm azrailin elinden dünya denen handan koşma bir leylanın peşinden yoksa attığın her adım hesap soracak her seferinden... |
Her şey düze inecek de... Habire burnumuz yukarılarda, aklımız Leyla, Mecnun, kalp firarda.
Çok yerinde bir muhtıra, lütfen, derhal uyula...:)
Kutlarım sevgili Fani, çok çok güzel.